Geleneksel Tıraş Forumları

(20/01/2015, Saat: 22:00)bayercy Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Kartustan vazgeçip ilk geleneksel tıraşini olup 'vayy be!' demeyen kaç kişi vardır?

1- Mancho

Baktım şimdi ikinci haftada sağlığı bozulmuş
Ben iki üç tane tanıyorum))

Merhaba;

Bence DE'lerin en büyük avantajı, detay üzerinde çalışmayı daha rahat yapabilmemiz. Ben DE ile burun altı hariç kenar köşe yerleri daha rahat alıyorum.
Tabi bir de DE kullanırken insan ister istemez çok daha dikkatli oluyor. Yüzünü daha bilinçli ve özenli hazırlıyor. Haliyle de daha rahat ve sorunsuz tıraş oluyor. İnsan bu özeni ne hikmetse kartuşlular da gösteremiyor.
Artı DE daha bir keyif bir hobi gibi olduğu için dezavantajlarına rağmen insan vazgeçemeyebiliyor.
Düşünsenize güzel bir banyo ve sonrasında yumuşacık olmuş bir cilt sonrasında artık adı markası neyse güzel bir sabunla yapılmış sıcak bir köpük.. İnsan bu ritüelin finaline dandik bir plastik 5 bıçaklı yerine güzel kaliteli bir DE yakıştırıyor.(Hoş ben siyah plastik Wilki Classic kullanıyorum ama olsun, o da keyifli bence)


Ama nacizane görüşüm sanki tartışacağımız alt konu "Jiletler mi yoksa Şimdiki kartuşlu makinalar mı iyi?" olmalı.

Örneğin ben yıllarca Sensor excel ile tıraş oldum. Hiç bir sorunum, şikayetim olmadı. Ondan önceki Contour da çok iyi bir makineydi bence. Hatta eski blueII ler bile kullan-at olmasına rağmen başarılı gereçlerdi.

Şimdikiler bir tuhaf. Gilette'in kalitesi gün geçtikçe düşüyor,bıçakları bildiğiniz kesmiyor,kullanılan malzeme kalitesiz, makinalarda kısa zamanda deformasyonlar ,dökülmeler başlıyor Üstelik bu kalite düşüklüğü gün geçtikçe artıyor. Hakkını vermek gerekir malzeme kalitesi olarak Wilkinson müthiştir. Örneğin Protector bir kartuşlu için gayet ağır, malzemesi kaliteli bir gereçtir. Ancak gelin görün ki ufak bir sorunu vardır; kesmez! Misal Protector en tahrişsiz tıraşını olduğum makinedir, çünkü önündeki teller sayesinde sakalımı kesemediğim gibi cildimi de kesmek na mümkün oldu. Yeni wilkiler ise benim deneyimlerime göre gene felaketler.

Bence asıl sorun kalite, geleneksel tıraşı sevenler haliyle kullandıkları sabundan tutun da jiletlerin kalitesini seven insanlar. Ve maalesef kartuşlularda o "kalite" hissi pek mümkün görünmüyor.

(20/01/2015, Saat: 19:26)ts9funk Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]M3 ile 30 tıraş olduğunuz vakit hemen hemen jilet parasına denk geliyor,zaten bu forumda gördüğüm kadarıyla herkes zevkine para harcıyor,ekonomik durum 2. planda,bence de böyle olmalı. Ucuz malın yahnisi çiğ olur derler zaten Kartuşu bastırmadan da tıraş olabilirsiniz,kartuşla bastırmak yanlış bir düşünce. M3 de yeterince bıçaklar arası açık ben tıkanma yaşamıyorum,eski 2 li bıçaklarda tıkanma çok oluyordu. Kartuşu da martin üstadın söylediği gibi 3 perde ve özenerek olduğunuz vakit açık ara fark olduğunu düşünüyorum. Sonuçta kartuş da bir çeşit jilet

Aynen, ucuz etin yahnisi çiğ olur bu konuda doğru bir düşünce. Sonucta keyif için yapıyoruz bunu, maliyeti düşünen zaten burda MdC nerden bulabilirim, Toggle diye bir alet varmış muhabbetine katılmaya gerek duymaz, kendince düşük maliyetle verim almaya oynar. Mach 3 lerin de plastik olması, iyi diye bildiğimiz DElerin yanında ucuz bir etki bırakıyor, herkesin bu konuda algısı tabi ki farklıdır. Erkeksilikten kastım biraz da buydu, yanlış anlaşıldığını düşünüyorum.

Eğer amaç sadece tıraş olmak, sakaldan kurtulmak ise pekala ben de blue3 kullan at ile dfs tıraş olabiliyorum. Ama EJ89 gibi mild bir aletle de, jilet tak çıkar, farklı çeşitlerde jilet dene, olay ritüele dönüşüyor. Farklı farklı DE makine hatta adjustable olayına hiç girmiyorum.

Kişisel tercih tabi ki. Kartuşlar da kimi için gayet efektif tıraş veriyor.

(20/01/2015, Saat: 23:24)Aleksey Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Aynen, ucuz etin yahnisi çiğ olur bu konuda doğru bir düşünce. Sonucta keyif için yapıyoruz bunu, maliyeti düşünen zaten burda MdC nerden bulabilirim, Toggle diye bir alet varmış muhabbetine katılmaya gerek duymaz, kendince düşük maliyetle verim almaya oynar. Mach 3 lerin de plastik olması, iyi diye bildiğimiz DElerin yanında ucuz bir etki bırakıyor, herkesin bu konuda algısı tabi ki farklıdır. Erkeksilikten kastım biraz da buydu, yanlış anlaşıldığını düşünüyorum.

Eğer amaç sadece tıraş olmak, sakaldan kurtulmak ise pekala ben de blue3 kullan at ile dfs tıraş olabiliyorum. Ama EJ89 gibi mild bir aletle de, jilet tak çıkar, farklı çeşitlerde jilet dene, olay ritüele dönüşüyor. Farklı farklı DE makine hatta adjustable olayına hiç girmiyorum.

Kişisel tercih tabi ki. Kartuşlar da kimi için gayet efektif tıraş veriyor.

keyif için tıraş olmak gibi lüksüm olmadı,zaruretten kaçış yoksa keyifli hale getir politikası uyguluyorum ,hatta bir çoğunuz gibi yıllık izinlerde mümkün mertebe sultan süleyman modunda dolanıyorum.bir arkadaşımın yorumudur şöyle derdi: dişi versiyonlarımız olmasaydı kimse tıraş olmak istemezdi.

Bir tespitde benden gelsin o zaman. Kartuş tercih eden arkadaşlar genelde hergün ya da 2 günde bir tıraş olan kendine daha özenli kitle.De'ciler de bu süre 3-5 Allah ne verdiyse gidiyor Sonra da kartuş tıkanıyor diye üzülüyorlar

Not: Bu yazıyı üstteki @siralexf üstadımızın postunu görmeden yazdım.

Biraz sabredince jilet gerçekten kartuştan iyi.Yüzüm tamamen düzeldi.Kıl dönmesi ve sivilcelerden eser kalmadı.2 defa da jiletin tertemiz yaptığı yere 5 bıçak sürmek anlamsız geliyor.Tamamen benim tecrübelerim ve şahsi görüşüm.

Siz de haklısınız beş günlük sakalı rahatlıkla tahrişsiz kesebilen aletle bir günlük daha çıkmamış sakalı kesebilen kartuşu karşılaştıramayız .
Gerçi günlük hatta 12 saatte bir de ile tıraş olan çok kişi var ya neyse oraya hiç girmeyelim))

Çıkmamış sakalı kesmek, çıkmışı kesmekten daha büyük başarı