04/05/2020, Saat: 09:43
Öncelikle koleksiyon merakı olan tıraş severleri hiçbir şekilde yargılama ya da benzeri bir eylemde bulunma niyetimin olmadığını belirtmek istiyorum, ki zaten haddime de değil. İzninizle şuradan örnek vereyim; kendim dolma kalemlere bir hayli ilgi duyuyorum, tıraşına düşkün bir insan nasıl kendine tıraş aleti, ya da genel olarak tıraş ekipmanı diyelim, alıyorsa ben de aynı şekilde kalemler aldım ve itiraf etmeliyim ki zamanında aldığım dolma kalemlerimin bir çoğu -bakımlarını elbette yaptım ve yapmaya devam ediyorum- bir kenarda öylece yatıyorlar. Başlarda bu mesele beni hiç mi hiç yormuyordu fakat daha sonra sürekli tüketmeye olan eğilimimiz üzerine (dijital ortamda bile) şöyle bir düşündüğümde bir his beni cidden rahatsız etmeye başladı ve genel olarak alışverişlerimde buna dikkat etmeye başladım. Tıraş konusuna gelecek olursak, benim geleneksel tıraşa başlama nedenim dedelerimin, babamın yaptığı ve benim de çocukken zevkle izlediğim birkaç ekipmanla yapılan tıraşı yeniden hissetmekti. Öte yandan evladiyelik bir ekipman edinmenin karizmasını da inkar edemeyeceğim elbette. Şahsen bende bir tane benden sonra gelecek olanlara bırakmak istediğim Edwin Jagger DE89, Omega marka bir domuz fırça var. TABAC sabunu her ne kadar denemek istesem de anam babam Arko marka stick sabundan vazgeçmedim. Sanıyorum taş çatlasın on liralıktır bir çelik tas var. Tıraş sonrası içinse herhangi bir şap (ZAZA cidden iyiydi) ve ardından herhangi bir kolonya ya da balsam ya da arada OS losyon kullanıyorum. Minimalist felsefeyi iyice benimsemiş olan arkadaşlar benim kullandığım ekipmanları da bir hayli lüks bulabilirler yalnız bırakacak bir şeylere sahip olma isteği daha ağır bastı maalesef. Sevgiler