Üstadım aslında sorun yolda sık görmekten dolayı değil. 1990'ların sonuna kadar pek çok otomobil 500 bin (hatta bazıları 1milyon km) gidebilecek şekilde üretiliyordu. 99'da başlayan konsolidasyon sonucu malzeme kalitesi düşürüldü; örneğin çeliğin yerini sac aldı, yürüyen aksamda çelik yerine alaşım veya alüminyum tercih edildi. Daha hafif daha iyidir dendi. Saab 9-5 yaklaşık 2,300 kg ve isveç çeliğinden. Passat ise 1500kg civarında olması lazım. Bugün 300bin kilometreyi gören araç nadirdir. Örneğin Saab 1 milyon km yapar motor değişmeden. Mercedes'in eski kasaları da keza aynı şekildedir. Örnekleri çoğaltmak mümkün ama bugün 'Das Problem' 
alacağız 5 sene bineceğiz sonra ya değerinin yarısı kadar masraf yapacağız ya da yenileyeceğiz seçenek yok. Eski modellerin iç dizaynındaki zenginliği artık göremiyoruz BMW'de bile full deri için individual paket almak gerekiyor. Ortak motor kullanımı monoton ve sıkıcı ve dar bir seçenek kartelasına mahkum etti tüketiciyi. Leon FR VW, Audi, Skoda'nın pek çok modelinde kullanılan motorları kullanıyor. Aynı motor Passat'ta da mevcut, bugün PSA grubu (Opel, Peugeot, Citroen) VW (Skoda, VW, Audi, Seat) ve Fiat (Alfa, Fiat, Maserati, Jeep) pazardaki araçların motorlarının yaklaşık yüzde yetmişini teşkil ediyor. Hatta Mercedes bile Renault'dan motor alıyor. Bunu bazıları kabul edebilir, ben edemiyorum. Geriye çekik gözlü dostlarımız kalıyor (Japon ve Kore)