04/06/2015, Saat: 11:33
Merhaba,
Konuya "sektörden" bir bakış ileteyim.
Ham petrol rafinasyonu sonrası türevlerine ayrılıyor. Bunlar asfaltta kullanılan bitümenden doğal gaza kadar bir yelpazede değişiyor. Bazı çevrim tesislerini göz ardı edersek çıkan bütün türevler de bir şekilde bir yerlerde kullanılıyor.
Doğrudur, çıkan emisyonun hem insan sağlığına hem de çevreye ektisi vardır. Ama burda benzin/dizel tercihinin etkisi minimaldir. En azından bireysel ölçekte. Milano'da dizel araçların şehir içine girişi kısıtlıydı mesela, böyle bir çözüm olabilir belki. Ya da en azından 10 numara yağ derdini çözsek...
Jet A1 yakan uçaklar, doğal gaz çevrim santralleri gibi etkenler çok daha ağır basar. Elektrikli araçlar da çözüm değil, zira onlar da "indirekt" emisyon yayıyorlar.
Malesef dünyayı kirletiyoruz. Yurt dışında toplu taşıma araçları ile kişisel etkiler minimize edilebiliyor ancak İstanbul'da toplu taşımanın hali malum...
Bu arada egzoz gazının asbest içerdiğini ilk kez duydum. Pek ihtimal vermiyorum buna.
Selamlar,
Konuya "sektörden" bir bakış ileteyim.
Ham petrol rafinasyonu sonrası türevlerine ayrılıyor. Bunlar asfaltta kullanılan bitümenden doğal gaza kadar bir yelpazede değişiyor. Bazı çevrim tesislerini göz ardı edersek çıkan bütün türevler de bir şekilde bir yerlerde kullanılıyor.
Doğrudur, çıkan emisyonun hem insan sağlığına hem de çevreye ektisi vardır. Ama burda benzin/dizel tercihinin etkisi minimaldir. En azından bireysel ölçekte. Milano'da dizel araçların şehir içine girişi kısıtlıydı mesela, böyle bir çözüm olabilir belki. Ya da en azından 10 numara yağ derdini çözsek...
Jet A1 yakan uçaklar, doğal gaz çevrim santralleri gibi etkenler çok daha ağır basar. Elektrikli araçlar da çözüm değil, zira onlar da "indirekt" emisyon yayıyorlar.
Malesef dünyayı kirletiyoruz. Yurt dışında toplu taşıma araçları ile kişisel etkiler minimize edilebiliyor ancak İstanbul'da toplu taşımanın hali malum...
Bu arada egzoz gazının asbest içerdiğini ilk kez duydum. Pek ihtimal vermiyorum buna.
Selamlar,