Geleneksel Tıraş Forumları

Tam Versiyon: Galat-ı Meşhur - Doğru bilinen yanlışlar
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2 3 4 5
(30/08/2020, Saat: 02:44)korgunv Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Teşekkür ederim komşum. Pek fazla araştırmadan yaptığım paylaşım nedeniyle kendimi kuyuya taş atmış gibi hissediyordum. Ancak Sunay Akın benim için geçerli bir referans. İlaveten " Ane" kayalıkları veya uçurumları, tabiat olarak zorlu bir yer, mevkii olarak Bağdat'ta değil de, ancak istikameti Bağdat olan bir rotada yer aldığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu atasözünde ayrıca " Teşbih (:Benzetme) " sanatının da kullanıldığını görüyoruz. Zorluklara (Ane) göğüs gerip, mücadeleden vazgeçilmez ise refaha (Bağdat) ulaşılacağı gibi bir mesaj içerdiği belirtilmiş verdiğiniz linkte. Öyleyse " Never give up ".

Rica ederim komşum. Ben birkaç sene önce Ani Harabelerini gezmiştim. Tam sınıra doğru şehrin bittiği yerde gerçekten büyük bir uçurum var. O uçurum nedeniyle böyle söylenmiş benim tahminim.

Benim görüşüme göre zoru görüp bilmeden, zorluklarla başa çıkmadan insan ne başarısını ölçebilir, ne de başardığından tad alabilir. Her zaman Never Give Up.

Bayramımız kutlu, traşlarımız keyifli olsun Smile
Özellikle borsa yorumcuları tarafından sıklıkla kullanılan PMI (Purchasing Manager Index), satın alma yöneticileri endeksi olarak Türkçeye çevrilir. ... Aslında PMI kısaltmasının sonun harfi “I” index'i ifade edip Türkçesi endekstir. PMI endeksi dendiğinde aslında " satın alma yöneticileri endeksi endeksi " gibi garip bir durum ortaya çıkmaktadır.
Keskin Nişancı Silahı'nın kısaltması olan KNS zamanla Kanas adını almıştır, hatta bunu yabancı bir deyim zannedip cannas diye yazanlar da var. Kastedilen Sovyet döneminde geliştirilen Dragunov'dur.
Cumhuriyet Meyhanesi Gazi'den beri ibaresini kullanır ama açılışı 1939'dur. Mustafa Kemal'in Dolmabahçe'den kaçıp geldiği yerlerden biridir ama o dönemde bir Fransız kadın tarafından işletilmektedir. Köşedeki masa doğrudur da Cumhuriyet meyhanesi değildir.
Benzer biçimde "Beyoğlu'na gravatsız çıkılmazdı" da bir şehir efsanesidir. Çünkü 200 yılı aşan tarihinde Pera her zaman en alt mekanları içinde barındırır. En azından genelevler 1955 yılına kadar Mektep sokak (Mektep deyimi burdan geliyor) ve çevresinde faaliyet göstermiştir.
Bu günlerde eli yükseltip tarihini 1400 yılına kadar geri götürenler olsa da en eski şekerci 1777'de kurulan Hacı Bekir'dir.
Fikret Adil'in Asmalımescit 74 adlı kitabı nedeniyle 74 numarada açılan dükkan da uydurmadır, Çünkü Fikret Adil'in bohem yaşamını anlattığı mekanın gerçek numarası 47'dir, Fikret Adil gizlemek için böyle bir değişiklik yapar, efsane de 74 diye alır yürür.
Parabellum da bir tabanca modeli değil bir mermi boyutudur. Adını latince civis para bellum (barış istiyorsan savaşa hazır ol) deyiminden almıştır.
Eşkıya sözcüğü köken olarak Şaki'nin çoğuludur. Cahit Külebi'nin meşhur şiirinde olduğu gibi (Benim doğduğum köyleri akşamları eşkıyalar basardı) çoğul kullanımı da galatı meşhur olarak yerleşmiştir.
Sayfalar: 1 2 3 4 5