Geleneksel Tıraş Forumları

Tam Versiyon: Arko'yu Sevmeyenler
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Arkoyu sevmeyenler enin sonunda  arkoya  muhtaç kalacaklar  buraya  yazıyorum Big Grin
Ben babamın, dedemin neyle tıraş olduğunu hatırlamıyorum. Öyle bir resim yok hafızamda. Ki babam günlük tıraş olurdu devlet memuru olduğu için. Şu anda nivea krem, fırça ve barı kırılmış kullan at permatikle oluyor. Gençliğinde ise yerli DE aletler kullanmış. Hatta yanlış hatırlamıyorsam JOB marka jiletlerin kötü olduğunu, perma sharp çıkınca bayram ettiklerini anlatmıştı.
Berberde toplasam 5 kere ustura tıraşı olmamışımdır. Hem hijyenik gelmiyordu hem de cildim ve sakalım biraz cins olduğu için tahriş olur endişesiyle gerek görmüyordum.
Yani özetle demem o ki ne evde ne berberde çok fazla arko sabun hatıram mevcut değil.  Ama ona rağmen o koku beni de o 80li, 90lı yıllara götürür getirir. O resmedilen pazar günlerine, kovboy filmlerine, sobalı evlere götürür. Demek ki gerçekten koku hafızası görsel hafızadan güçlüymüş.

Ama tüm bu nostaljik özlemler ya da güzellemeler arkonun aslında son derece yetersiz bir sabun olduğu gerçeğini de değiştirmiyor Smile Daha doğrusu şöyle söyleyeyim, daha üst performanslı ürünlere erişim nispeten kolaylaşmışken arkonun performansı için tercih edilmesi pek mümkün değil. 15 günde bir tıraş oluyorsan belki olabilir.
Bu sebeple gerek kokusu gerekse yıllardır değişmeyen, değişime direnen ambalajıyla dolabımda benim de hep bir adet olacak. En azından dolabı kokutması için Ayda yılda bir özenip kullandığımda da "Hiç gerek yok zorlamaya" diyip tekrar şeytan dürtene kadar kullanmayacağım.

Dipnot: Arko stick'i yüzüme sürüp yüzde köpürttüğüm zaman tasa basılmış haline göre çok daha fazla verim alıyorum. Bu da sabunun "Ben bu şekilde kullanılmak için varım" mesajı olabilir.
Benim öyle banyo kazanlı anılarım yok. Eskişehir 'de ilk evimiz Odunpazarı da. Meşhur Kalabak suyumuz vardır, sakalar getirirdi. Şimdi damacana ile gelir. O zaman sadece yukarı mahalle dediğimiz Odunpazarı da bizim evlerde musluktan akarmış. Eskişehir 'in sıcak kaplıca suları da meşhurdur. Hamamları yani. Biz gidince 1 kalıp sabun bitirmeden çıkmazmışız. 42 C suyu gören sabun da zaten erir herhalde. Parmak uçlarının buruş buruş olduğunu hatırlıyorum. Ananemle Teyzem beni hamama 6 yaşına dek götürmüşler. Vallahi hiç hatırlamıyorum.. En sonunda Ananeme babasını da getireydin Hanım denilene dek sürmüş bu hamam sefası..

Evde de sıcak su musluğumuzdan bu kaplıca suyu akarmış. Beyaz sabun kokusunu çok sevmem dolayısı ile arko yu da. Ama o zamanlardan Blendax şampuan ile Almanya dan gelen Schwarzkopf şampuan kokusu güzeldi.

Arko ile berberde tanıştım ilk. 14-15 yaşında falandım. Sevmedim en başta, hala da sevmem. Berberde sakal tıraşı olunca sonrasında, Berber saçımı şampuanla yıkarken yüzümü de yıkatırdım ki kokusu gitsin diye. Allah'tan bu forumu buldum @Samet kardeşim sayesinde de başka sabunlar buldum. Yoksa jellere köpüklere talim edecektik. Köpüğüne vs lafım yok, cildi kurutması benim için kötü değil, zaten yağlı cildim var. Ama kokusu hiiiiç cazip gelmedi, gelmeyecek de. Seven komşulara bir şey diyemem. Annem beyaz sabuna bayılır, beni de bayıltır. O derece farklı subjektif bir mesele yani koku mevzusu.

SM-G965F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Hocam benim arkodan tek şikayetim tıraş esnasında sona bıraktığım bölgedeki köpüğün sönmesi ve kuruması. Onun haricinde kokusu, yastiklaması ve kayganlığından gayet memnunum. Ayrıca tıraş sonrası aftershave kullanmasam bile cildimi yumuşacık yapıyor..
Ben de pek sevmiyorum ama bir tane kapalı çubuk sabun dolabın içinde kapalı bir şekilde duruyor sembolik olarak. Kaba basılı halde yarımdan az olan arkoyu ise yeni alınan fırçaların ilk temizliğinde kullanıyorum. Kokusuna karşı nostaljik olması sebebi ile ufak da olsa bir sempatim var ancak cildi kurutması sebebi ile tıraşta kullanmayı tercih etmiyorum.
@tarkaner abi schauma vardi abi şampuan halamlar getirirdi sonra ogrendim ki bizdeki yesil elmali yada muz kokulu kiloluk pereja sampuan ayarindaymis oralarda.
Dur ustura kilfi alet kilifi vs kargolarken birer tane ekleyim ben paketi acip ucundan Big Grin
Eşantiyonsuz olmaz.

SM-G965F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Komşularımın affına sığınarak, ben arko tıraş sabunun kokusuna bayılıyorum. Tabii o kadar sübjektif bir konu ki, herkesin fikrine saygı duyarım.

Eskiden, "cahiliye" dönemimde ( tıraşta jel ve kartuşlı makine kullandığım dönemde) , "Arko Tıraş Jeli 60.Yıl Özel 240 Ml Klasik Berber Sabun Kokulu" almıştım, kokusundan o kadar memnun kaldım ki 4 -5 kutu bitirmiştim Tongue
https://urun.n11.com/deodorant-ve-roll-o...gLo3fD_BwE

Eskilerden aklımda kalan hoş kokular, arko tıraş sabunu ve yeni yıkanmış çamaşırların anneciğim tarafından ütülendiğinde çıkan o güzel koku idi.

Arko sabunun gereken (bu konuda çok bilgili değilim) yağ oranına sahip olmamasına bağlı olduğunu tahmin ettiğim, yastıklama zaafiyeti ise en büyük eksikliği.

Bu eski değerimiz, keşke forumdan alınan geri bildirimlerle iyileştirilse ve sadece bizler değil yurt dışında da kullananlar daha kaliteli bir sabuna ulaşsalar.

Bu arada yurt dışı tıraş vloggerlarından bazıları da, kokusu konusunda şikayetçi olduklarını gözlemlediğimde çok şaşırmıştım. Ancak beğeniler gerçekten çok sübjektif ve tek doğrusu yok.
30-40 çeşit sabun/krem denedim. En sonunda Arko'ya döndüm. Hatta şuanda başka sabunumda yok. Bazı komşularımızda canlanan kötü anılar benim için hacı şakir beyaz kalıp sabun için geçerli. Pazar günü akşam ezanına kadar sokakta top koşturmaca. Ondan sonra klasik pazar banyosu. Banyodan sonra da Süheyl ve Behzat Uygur'un Şahane Pazar programı vardı. Sonrası bir dünya ödev. Sınıf öğretmenim çok disiplinliydi. Geçen yıl elime derby sabun geçmişti. Fırça sıcak suda beklerken, derby paketini açtım, şöyle bir burnuma götürdüm. O da ne? Hacı Şakir kokusu. Tüm pazar ritüelleri film şeridi gibi gözümün önünden geçti. O yıllar da maddi durumumuz da pek iyi değildi. Belki de onları hatırlamışımdır.
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9