02/05/2018, Saat: 17:26
Martin Amca benim geleneksel tıraşa başladığım 2013 yılından beri takip ettiğim ama sabunlarına bir türlü erişemediğim yegane artizandır. Bir insan beş yıl boyunca bir sabuna erişemeyince (Ki bu bahsettiğimiz kişi nice artizana erişmişken) artık sabunu biraz da saplantı haline getiriyor. Martin Amca sabunu artık benim için ölmeden bir defa tıraş olmazsam gözlerim açık gideceğim dediğim bir seviyeye ulaşmışken @habaz komşum sesimi duyarak bana bu sabundan bir adet hediye etti. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Sonunda deneyerek bu saplantıdan kurtuldum.
Yazının bundan sonrasında bazı arkadaşlar bana kızacaklar. Herkes aynı ürünle aynı deneyimi yaşayamıyor. Üzülerek söylüyorum benim deneyimim çok büyük bir hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Sabunu geldiği gibi alıp inceledim. İlk denemede stick olarak kullanırsam daha başarılı olabileceğini düşündüm. Biraz sıcak suda yumuşatıp bütün yüzüme uyguladım. Ardından da porsuk fırçamla köpürtmeye başladım ama ne kadar denediysem de çok kalın bir köpük elde edemedim. Elde ettiğim köpük yastıklama ve koruyuculuk konusunda çok yetersizdi. Yine de iki perde tıraşımı zorla da olsa tamamladım. Söylemeliyim ki diğer özellikleri kötü olduğu halde stick olarak uygulayınca sabunun kayganlığı iyiydi. Bu kayganlığın sabundaki fazla yağlardan kaynaklandığını düşünüyorum. Öyle ki sabun çok uzun yıkamadan sonra ciltteki yağ hissini yitiren bir sabun. Yağ oranı çok yüksek olduğu için tıraş sonrası eğer yüzünüzü iyicene yıkamazsanız güzel oluyor. İyicene yıkarsanız sabundaki yağla cildinizdeki bütün yağı da temizlediğiniz için bir gerginlik veriyor.
İlk denememden sonra kendi kendime dedim ki galiba stick olarak kullanmak iyi bir fikir değil. En iyisi ben bu sabunu rendeleyip kaba basayım. Öyle de yaptım. Rendeledim ve kaba bastım. Sabunun rendelenmesi oldukça kolay oldu. Kaba basması da öyle. Ardından domuz fırçamla acımadan girdim sabuna. Çevir Allah çevir... Çevir Allah çevir... Dedim artık yüklenmiştir. Yüze sürmeye başladım ama oluşan köpük geçen seferkinden farksızdı. Sadece bu sefer direk yüze sürmediğim için kayganlık etkisinde de azalma olmuştu. Tabi ben bunu usturayı yüzüme dayayıp ikinci çekişte usturanın bana: "Abi izninle ben dalıyorum 3. çekişte." demesiyle anladım. Hemen usturayı kenara bırakıp tıraşa DE ile devam ettim. İlk perdenin sonunda da göndere beyaz bayrak çekip ikinci perdeyi TOBS Grapefruit krem ile tamamladım.
İçimden hala bu sabun benim beş sene beklediğim sabun olamaz diyorum. ETSY artizanları denememden beri bu kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşamamıştım. Martin Amca tıraş sabunu bu olmamalı. Ya da benim bahtıma hatalı üretim tek kalıp beni buldu. Hala kendime bu durumu izah edemiyorum.
Not: Elimde 3 kişiye kadar bölüp gönderebileceğim sabun bulunuyor. Hiç denememiş arkadaşlardan denemek isteyen olursa seve seve onların da denemeleri için gönderebilirim.
Yazının bundan sonrasında bazı arkadaşlar bana kızacaklar. Herkes aynı ürünle aynı deneyimi yaşayamıyor. Üzülerek söylüyorum benim deneyimim çok büyük bir hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Sabunu geldiği gibi alıp inceledim. İlk denemede stick olarak kullanırsam daha başarılı olabileceğini düşündüm. Biraz sıcak suda yumuşatıp bütün yüzüme uyguladım. Ardından da porsuk fırçamla köpürtmeye başladım ama ne kadar denediysem de çok kalın bir köpük elde edemedim. Elde ettiğim köpük yastıklama ve koruyuculuk konusunda çok yetersizdi. Yine de iki perde tıraşımı zorla da olsa tamamladım. Söylemeliyim ki diğer özellikleri kötü olduğu halde stick olarak uygulayınca sabunun kayganlığı iyiydi. Bu kayganlığın sabundaki fazla yağlardan kaynaklandığını düşünüyorum. Öyle ki sabun çok uzun yıkamadan sonra ciltteki yağ hissini yitiren bir sabun. Yağ oranı çok yüksek olduğu için tıraş sonrası eğer yüzünüzü iyicene yıkamazsanız güzel oluyor. İyicene yıkarsanız sabundaki yağla cildinizdeki bütün yağı da temizlediğiniz için bir gerginlik veriyor.
İlk denememden sonra kendi kendime dedim ki galiba stick olarak kullanmak iyi bir fikir değil. En iyisi ben bu sabunu rendeleyip kaba basayım. Öyle de yaptım. Rendeledim ve kaba bastım. Sabunun rendelenmesi oldukça kolay oldu. Kaba basması da öyle. Ardından domuz fırçamla acımadan girdim sabuna. Çevir Allah çevir... Çevir Allah çevir... Dedim artık yüklenmiştir. Yüze sürmeye başladım ama oluşan köpük geçen seferkinden farksızdı. Sadece bu sefer direk yüze sürmediğim için kayganlık etkisinde de azalma olmuştu. Tabi ben bunu usturayı yüzüme dayayıp ikinci çekişte usturanın bana: "Abi izninle ben dalıyorum 3. çekişte." demesiyle anladım. Hemen usturayı kenara bırakıp tıraşa DE ile devam ettim. İlk perdenin sonunda da göndere beyaz bayrak çekip ikinci perdeyi TOBS Grapefruit krem ile tamamladım.
İçimden hala bu sabun benim beş sene beklediğim sabun olamaz diyorum. ETSY artizanları denememden beri bu kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşamamıştım. Martin Amca tıraş sabunu bu olmamalı. Ya da benim bahtıma hatalı üretim tek kalıp beni buldu. Hala kendime bu durumu izah edemiyorum.
Not: Elimde 3 kişiye kadar bölüp gönderebileceğim sabun bulunuyor. Hiç denememiş arkadaşlardan denemek isteyen olursa seve seve onların da denemeleri için gönderebilirim.
https://instagram.com/buyukkotukurt/