Cella

[kerimovic]

İMPA ziyaretimde en çok merak ettiğim konu Cella'ya dair edineceğim ilk izlenimdi. Islak tıraş konusunda fenomen olan bu sabunu bende niceleri gibi "yok böyle bir şey. sabunu italya'dan samuru sibirya'dan alacaksın", "mutlaka deneyin, evde bulunsun. bereket getirir" veya "dedem 112 yaşında ve enerjisini bu sabuna borçlu" diyerek pohpohlayacak mıydım acaba? Yoksa bir hayalkırıklığı yaşayacak ve konuyu "arkonun kıymetini bilelim arkadaşlar" noktasına mı taşıyacaktım?
Ve ilk koku.. Badem demişlerdi evet badem hatta acı badem. Belki de acı kayısı çekirdeği kokusu bu. Bi yanlışlık olmasın deyip tekrar kokladım ama maalesef. Badem kokusunu bu kadar sevmeyeceğim hiç aklıma gelmemişti.
Köpüğünden, neminden mahrum kalmayı göze alarak vedalaştım Cella ile. O kadar yol gelmişken Tabac alıp çıkmayalım diye yeşil Proraso'yu kokladım bir de. O da bariz vicks gibi kokuyordu. "Bişeyi de beğenelim be kardeşim" deyip kırmızı sandalwood Proraso kremi aldım aceleyle. Kullanım esnasında randıman alırım inşallah.
Fresh, aquatik kokulara yönelmem lazım sanırım.

Nexus 5 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Geçen hafta tamamen aynısı benim başıma geldi ama ben yine de aldım, eve gelince tekrar kokladım, allahim ne kadar kötü bir kokuydu o... Kendi kendime kızdım mis gibi tabac alacaktim, kokusu da çok güzeldi, beğenmiştim..

Sonra ne mi oldu, 2.kopurtmeden sonra o baştaki kesif sentetik koku gitti yerini harika bir badem aldı, simdi hemen her banyoya girdiğimde açıp kokluyorum, arko da nemli gözlerle uzaktan bakıyor..

Kalite olarak şimdiye kadar yazılmamış birsey yazmam zor, zaten arkodan sonra 2.sabunum ama kalite farkı çok bariz. Tahrişler de azalma oldu koruyuculugu çok iyi, arka gibi tıraş sonrası kuru bir cilt yerine daha dengeli bir cilt sahibi oldum.