Klasik Tıraş Tarihiyle İlgili Yazılar
#21
(Anglosakson dünyada) Siyasi liderler ve tıraş: (kısa bir yazıdan)

ABD'de tıraşsız yüze sahip son başkan 1909-1913 arası ülkenin başında bulunan William Taft'dı.
Ondan sonra gelen tüm başkanlar temiz tıraşlı yüze özen gösterdiler.

İngiltere'de 1957-1963 arası Başbakanlık makamında bulunan Harold Macmillan bıyıklı idi, ama sonradan gelen tüm erkek Başbakanlar temiz tıraşla göründüler.

Avustralya'da ise son tıraşsız yüzlü Başbakan 1915-1923 arası görev almış Billy Hughes'di. Sonrasında gelenler hep temiz tıraşlıydı.





Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#22
Tarihten:

2. Dünya Savaşı sırasında Savaş Bakanlığının Ordu Tıraş Mevzuatına ilişkin yaptığı düzenlemeyle Amerikan ordusundaki her askerin çantasında bulunması şart olan bu Tıraş Çantasını Amerikan ordusuna Gillette özel üretmiş.



c8c264872bb815cd89fa712d70a58709.jpg


Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#23
Hititler ve Tıraş


Anadolumuzdaki eski uygarlıklardan birisi de (haklarında pek bir şey bilmediğimiz) Hattilerin ülkesine bundan 4000 yıl önce gelen Hittitler (Fransızca etkisiyle önce Etiler demişiz). Başkentlerini Çorum'da kurdular. Tevrat ve İncil'de de geçer adları. Zaman içinde Mısırlılarla birlikte dünyanın iki süper gücünden biri oldular. Hititler iç Anadolu'dan başlayıp Suriye ve Irak'ı da kapsayan bir imparatorluk kurmuşlardı. Çevrelerindeki hiç bir güce benzemiyorlardı. Din konusunda özgürlükçüydüler, hukuğa önem verdiler. Hızlı manevraya imkan veren savaş arabalarıyla düşmanlarının üzerine yıldırım gibi giderlerdi. Toplum içinde düzeni sağlamak için yaptıkları yasalar da o zamana kadar görülmemiş bir şekilde insan odaklıydı. Asurlularda, diğer ortadoğu toplumlarında görülen vahşi cezalandırmaların, vücuda zarar vermenin Hititlerde olmadığını gösteriyor arkeolojik buluntular. Kadının yeri de önemliydi toplumda. Başka ülkelerle yapılan anlaşmalarda sadece Kral'ın değil eşinin de onayı olurdu. Sadece bireysel haklara yönelik değil, Temiz su kaynaklarının, tarım alanlarının, Arıların, bal üretiminin korunmasına ilişkin de yasalar yaptılar.

Gelelim Tıraş konusuna:

İşte bu Hititlerde de yüzün temiz ve bakımlı olması önemliydi. Yapılan araştırmalardaki erkek figürleri temiz tıraşlı. Aşağıdaki Hitit kaya resimlerindeki gibi.

Rakipleri olan Mısır'ın bile dikkatini çeker bu durum, kendileri gibi temiz tıraşlı diye tanımlarlar Hititleri. Mısır yapılarında Hititleri temiz, tıraşlı yüzle gösteren resimler de var, Hitit yerleşimlerinde yapılan kazılarda tıraş için kullanılan aletler de bulunmuş. (Bu arada demiri ilk işleyen uygarlık da Hititler.)

Çözülen tabletlerde, temizliğe çok önem verdikleri görülüyor. 'Vücudunu iyice yıkamalısın, yüzündeki kılları temizlemelisin' diyor kimi bulunan tabletlerdeki yazılanlar.

Yalnız şöyle bir şey oluyor imparatorluğun sonu yaklaşırken. Çok sonraki buluntularda kimi Hitit erkekleri sakallı görülür. Araştırmacılar bunu, Hititlerin o zamanlarda Anadolu'nun Ege kıyılarında karşılaştıkları Yunanlıların etkisiyle yaptığını düşünüyor (o zamanın Yunanlı erkekleri sakallı...temiz tıraşlı yüzü bir erkeğe yakıştıramıyorlar). Kimi Hitit erkekleri sakal bırakmaya başlar. Ama artık o büyük imparatorluk çökmektedir.


29xx0d0.jpgwbtcw4.jpg29l0kfn.jpg
Cevapla
#24
Geçenlerde bitirdiğim "Extraordinary Origins of Everyday Things" adlı kitapta Tıraş Makineleri ile ilgili bir bölüme de rastladım. Bir çay keyfi sırasında serbest çevirdim:


Tıraş Makineleri, 1762, Fransa

Yüzyıllar boyunca bir erkek (ya da kadın) kesiklerle acılı bir şekilde bir ustura ile nasıl güvenlice tıraş olabileceklerini öğrendi.

Güvenli tıraş aleti şeklinde özel olarak tasarlanmış ilk alet 1762 yılında Fransa'da göründü. Mucidi profesyonel bir berber olan Jean Jacques Perret'di. Usturanın kesme ucuna yerleştirimiş bir metal koruma barı ile bıçağın tıraş olan kişinin yüzüne kazara dalması engellenmeye çalışılıyordu.

Yaklaşık 70 yıl sonra Sheffield, İngiltere'de daha geliştirilmiş bir tasarım ortaya çıktı, daha az ağırlıkta ve daha kullanışlı bir modeldi bu.

Modern T-şeklinde Ustura ise 1880'lerden bir Amerikan icadıydı ama değişmeyen ucu sürekli keskin tutulmak zorundaydı.

İlk gerçek Tıraş devrimi ise neredeyse tek başına King Gillette adında Amerikalı bir gezgin satıcının mucitliğinde gerçekleşti.

1855 yılında Fon Du Lac, Wisconsin'de doğan Gillette, uzun boylu, geniş omuzlu, asilce bir yakışıklılıkta ve başarmaya aşırı kararlı birisiydi. Yola sadece tıraş olanlara daha iyi bir tıraş aleti vermek için değil, aynı zamanda dünyaya tamamen yeni bir sosyal düzen vermek için de çıkmıştı.

1884 yılında "İnsanın Gidişatı" adlı bir kitap yayınladı. İpe sapa gelmez, sosyalist olmaya çalışan bir reform planını içeren bu kitabı tüm insanlığa adamıştı bir de.

Belki de günümüzde tüm tıraş olan erkekler (kadınlar) tamamen bir başarısızlık/fiyasko olan bu kitaba teşekkür borçlu olmalıdır.

Bu kitabın başarısızlığından sonra Gillette kendi kısmetini başka bir yerde aradı.

Atılabilir şişe kapağının mucidi olan arkadaşı William Painter bu başarısız yazar ve gezgin satıcıya bir tavsiyede bulundu: aynı şişe kapağı gibi, bir kere kullanıldıktan sonra atılan ve yenisiyle değiştirilmesi gereken bir şey icat etmesini.

Bu fikir Gillette'in çok ilgisini çekti. Tam bir yıl boyunca, Brookline, Massachusets'deki evinde alfabeyi baştan sona defalarca gözden geçirip evlerde ve işyerlerinde en çok kullanılan eşyaları listeledi.

1895 yılının bir sabahına kadar jeton düşmedi Gillette
O sabah tıraş olmaya başladığında usturasının kullanılamayacak kadar körleştiğini farketti.
Ustura, keskinleştirme için berbere ya da profesyonel bir bileme için bıçakcıya götürülmeliydi, tanıdık ve işleri zora sokan bir rutindi bu.

Gillette daha sonra şöyle yazacaktı: "orada ustura elimde öylece dururken Gillette tıraş makinesi ve kullan-at bıçak fikri doğdu."

Fikir basitti ama gerçekleştirecek teknolojinin oluşması altı yıl sürdü.

Gillette'nin ilişki kurduğu tüm alet üreticileri ona küçük, ucuz ve kağıt inceliğinde çelik bıçak üretmenin imkansız olduğunu söylediler.

MIT'deki (Massachusetts Teknoloji Enstitütü) mühendisler ise bu projeden vazgeçmesini önerdiler.

Bir MIT profesörü ise (Asansörler için basma düğmelerinin mucidi olan William Nickerson) 1901 yılında Gillette'le iş birliği yapmaya karar verdi.

Ortak çalışmalarının ilk meyveleri 1903 yılında satışa sunuldu: toplamda (tanesi 5 dolar'dan) 51 tıraş makinesi ve 168 kullan-at jilet sattılar.

Güvenli oluş ve kolaylık özellikleri kişiden kişiye öyle bir yayıldı ki, üretim talebin hızına yetişememeye başladı bir süre sonra.

1906 yılında Amerikalılar 300,000 Gillette tıraş makinesi ve yarım milyon jilet (ki herbirinin ambalajı Gillette'in portresini ve imzasını taşıyordu) satınaldı.

Ve Amerika I. Dünya savaşına girdiğinde, hükümet, tüm Amerikan ordusunu temiz tıraşlı tutmaya yetecek 3,5 milyon Gillette tıraş makinesi ve 36 milyon jilet siparişi verdi.

Bu savaş, dünyanın dört bir yanından erkekleri Gillette'in bu icadıyla tanıştırdı, ve sonrasında savaş alanlarından evlerine döndüklerinde Gillette tıraş makinesi ve düzenli bir şekilde tedarik edilebilen kullan-at jiletler istediler.

King Gillette, 1931 yılında milyonlarını defalarca katlamış biri olarak kendini emekli etti.




















Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#25
@SumNauta
Harika bir ozet olmus, aklına, klavyenize saglık.
Cevapla
#26
Çok teşekkürler @dikdik_s Sağolun


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Cevapla
#27
d2c47360c524de503cdc0984877ba636.jpg



"An Uncommon History of Common Things" adlı kitaptan Tıraş sabunları üzerine kısa yazının çevirisi:


Tıraş Sabunları:

1800'lerin başında tıraşta kullanmak üzere özel sabunlar satılmaya başlanmıştı.

İlk en yaygın tıraş sabunlarından biri 1840'ta piyasaya çıkan '“Vroom and Fowler"ın Ceviz Yağlı Ordu sabunuydu. Köpüğünün kıvamı ve nem tutma başarısı onu tıraş için özellikle uygun yapıyordu.

Sabun bir kabın içine konup su ekleniyor ve fırça yardımı ile, yüze uygulanacak köpük yapılıyordu.

Fırça gerektirmeden uygulanabilen ilk başarılı tıraş kremi 1900'lerin başında ortaya çıkmış olan Burma-Shave adlı bir üründü. Yüze direkt elle sürülüyordu.

1920'lerden 1960'lara kadar daha çok başarılı reklam kampanyalarıyla bilinir oldular.
Birbirini izleyen uyaklı dizelerle otoban kenarlarındaki tabelalardan şöyle sesleniyorlardı:


4a9e6b25fca207524bca108292bb1e5a.jpg

Aerosol sprey kapları ilk böcek ilaçlarının dağıtımı için II. Dünya Savaşında kullanılmıştı.

Sprey kutusundaki ilk tıraş kremleri 1950 yılında ortaya çıktı ve bu basınçla teneke kaba sıkıştırılmış köpükler kısa zamanda en popüler tıraş kremleri oldular. Bunlar 80% Su geri kalanında ise stearik asit ve gliserin içeriyorlardı.

1980'lerde aerosol spreylerin çevreyi kirletmesiyle ilgili kaygıların başlamasıyla, klasik tıraş sabunları ve elle sürülen tıraş kremleri mütevazi bir dönüş yaptılar.

Tıraş sabunları yüz kıllarına sprey köpüklerden daha iyi nüfuz ettikleri için, çok daha yakın ve konforlu bir tıraş sağlarlar.












Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#28
Japon kültürünü seviyorum, tarih ve gündelik yaşam üzerine okuduğum yazılardan birinin küçük bir bölümünü konumuzla ilgisinden dolayı çevirdim bu tür konulara ilgisi olabilecek forum üyeleri için:

"İngilizcenin aksine Japoncada tüm yüz kılları için (kaşlar hariç) tek bir sözcük vardır: Hige

Hige'i söylediğinizde artık Japonca Bıyık, Sakal ya da Favori demiş oluyorsunuz.

Dağınık, trim edilmemiş, darmadağın bıyık, sakala 'bushou hige' diyebilirsiniz. Kirli sakala da 'ao hige'.

Eski zamanların Japonya'sında Samuraylar bıyıklı, sakallı olmak durumundaydı. Öyle olmayanlarla dalga geçildiği, ciddiye alınmadıkları için köse olanlar takma / taklit bıyık/sakal kullanırlardı.

1600'lerin ikinci yarısında Japonya'da sivil halk için Temiz Tıraşlı olmak bir norm olmuştu.

Edo döneminde Japonya'nın Ainu bölgesinde bıyıklı/sakallı yaşayan erkeklerden dolayı oraya 'Barbarlar Diyarı' diyordu ülkenin çoğunluğunda temiz tıraşlı olmayı önemseyenler.

1800'lerin Viktorya Dönemi İngiltere'sinde başlayan bıyık/sakal modası önce Avrupa'yı etkisi altına aldıktan sonra Shogun'luk geleneği yıkıldıktan sonraki Meiji döneminde Japonya'daki üst düzey görevililere de bulaştı. Aşağıda fotografını gördüğünüz Tokyo'daki Askeri Akademi subaylarından Gaishi Nagaoka 70 cm'lik bıyıklarını gururla sergiliyordu.

5296af1dc9740076b1a0c601def7e66c.jpg


Savaşlardan sonra yaygınlaşan Jiletli Tıraş Makineleriyle temiz tıraşlı olmak yeniden yaygınlaştı.
Günümüzde bıyık/sakala yönelen bir azınlık olsa da Japonya'da şirketlerin çoğunluğu Temiz Tıraşlı olmayı şart koşuyor ve bu kurala uymamak işten atılma nedeni."


Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#29
Tarih bölümünde Yeniçerilere dair bir yazı post ettim.
O bölümü okumayan forum üyeleri için Yeniçerilerle ilgili bir tıraş kuralını buraya yazayım istedim:

Yeniçerilerin sakal bırakması yasaktı.

Bıyık dışında temiz tıraşlı bir yüze sahip olmaları zorunluluktu.

Saç için bir kısıtlama yoksa da genelde uzun at kuyruğu yapılmış saç biçimini tercih ettiğini söylüyor o zamanın kayıtları.


Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#30
e5d92efc58e6e060577c1be1d1c47790.jpg



Stahly Live-Blade Tıraş Makinesi

Farklı vintage tıraş makinelerine dair yaptığım okumalar sırasında rastladığım bu 'tombik' makine burada yerini alsın istedim.

Günümüzdeki 'Power' makinelerin atası olan bu titreşimli uçlu tıraş makinesi 1940'lardan 1970'lere kadar üretilmiş.

Pil yok, uçtaki mekanizmayı elle kuruyorsunuz ve tıraş boyunca uçta titreşim yapıyor. Mekanik olarak çok güzel.



78a452a751bade6da8cddfb892ab4e4d.jpg




Taa 1940'lı yıllarda piyasaya sürüldüğünde o sırada satılan Gillette Super Speed'lerin tam 20 katı bir fiyatı varmış. Bu titreşimle tıraşınız daha harika ve konforlu olacak diye reklamını yapıyorlarmış.

Bu makineyi deneyenler ise makineyi kurmadan titreşimsiz olarak tıraş olduklarında da fark göremediklerini ama titreşimli kafanın tıraşa güzel bir hoşluk getirdiğini söylemiş okuduğum yazılarda.



8bb549131cbffd56ff3834f5716a7e3b.jpg



a98e2579b45f7222d87ef9c7d823d304.jpg




Yaşım yetseydi de o zamanları görseydim bile ben bu tıraş makinesinin müşteri kitlesi içinde değilmişim zaten...baksanıza, en üstte görülen reklamında bile "herşeyi olan erkek için ideal hediye" diye yazmışlar.


Oysa benim bir kedim bile yok




Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Tıraş sabunu mu , yoksa krem mi? kumuca 11 11,642 23/04/2024, Saat: 16:51
Son Yorum: Alkali
  Geleneksel tıraş vs Modern tıraş alie5734 30 12,035 21/04/2024, Saat: 23:09
Son Yorum: Alkali
  Memnun kalmadığınız tıraş ürünleri Lord Sparhawk 352 335,528 31/01/2024, Saat: 19:19
Son Yorum: Erdi
  Tıraş Ekipmanlarımız baduruk 636 338,134 16/08/2023, Saat: 14:45
Son Yorum: yaylaoglu
  Geleneksel tıraş sakalı inceltir mi? simsek 3 2,362 09/08/2023, Saat: 11:35
Son Yorum: Lord Sparhawk
  tıraş fırçası ve makinesi önerisi f02561 0 957 23/07/2023, Saat: 22:53
Son Yorum: f02561
Star Geleneksel Tıraş Hakkında Tavsiyeleriniz Ogz4835 5 1,564 19/07/2023, Saat: 19:07
Son Yorum: Ogz4835
  Tıraş esnası, sonrası Tıraşsever 4 1,293 11/06/2023, Saat: 18:21
Son Yorum: exselans
  Tıraş sonrası batık ve sivilce çıkması. Umut islam 10 2,169 08/06/2023, Saat: 01:54
Son Yorum: layken
  Günluk Tıraş İçin Tavsiye Tıraş Aleti alihsan1969 7 3,328 08/05/2023, Saat: 01:03
Son Yorum: layken

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: