18/03/2017, Saat: 16:35
Mayısın altıncı gecesi yaralandım,
sekiz yerimden.
Yaranın ikisi hala kapanmadı,
teper vakit vakit.
İngilizle karşı karşıyayız,
gayetle yakın,
bizim el bombası onun siperine gider
gelir onunki bizim sipere...
Hücuma kalktık.
Üç adım atmadan yıkıldım yere…
Kasıklarımın üstünü biçmiş
İngiliz’in makinelisi…
Geçti bir zaman.
Başımı kaldırıp baktım:
Gökte yıldızlar…
Bizimkiler çekilmiş geri,
Boyuna ateş eder İngiliz’in siperi.
Kurşunlar vızır vızır geçer
kafamın üzerinden...
Başladım sürünüp gerilemeye.
Toprağı ellerimle iterim,
alnım gavurdan taraf…
Bir yandan sürünürüm bizim sipere doğru,
“Hey Allahım,” derim bir yandan,
“arkamdan yara aldırma bana.”
O saat
başka şey gelmez insanın aklına…
Boyuna sürtünür bana şehitler,
doğrusu ben onlara dokunurum.
Kimisi sırtüstü yatar
açık ağzı kan içinde,
kimi yüzükoyun,
kimi diz çökmüş,
elinde mavzer
öylece donup kalmış…
“Hey Allahım,” derim kendi kendime,
“öldüreceksen beni böyle öldürseydin
elimde silah
diz çökmüş,
yüzüm gavura karşı...”
sekiz yerimden.
Yaranın ikisi hala kapanmadı,
teper vakit vakit.
İngilizle karşı karşıyayız,
gayetle yakın,
bizim el bombası onun siperine gider
gelir onunki bizim sipere...
Hücuma kalktık.
Üç adım atmadan yıkıldım yere…
Kasıklarımın üstünü biçmiş
İngiliz’in makinelisi…
Geçti bir zaman.
Başımı kaldırıp baktım:
Gökte yıldızlar…
Bizimkiler çekilmiş geri,
Boyuna ateş eder İngiliz’in siperi.
Kurşunlar vızır vızır geçer
kafamın üzerinden...
Başladım sürünüp gerilemeye.
Toprağı ellerimle iterim,
alnım gavurdan taraf…
Bir yandan sürünürüm bizim sipere doğru,
“Hey Allahım,” derim bir yandan,
“arkamdan yara aldırma bana.”
O saat
başka şey gelmez insanın aklına…
Boyuna sürtünür bana şehitler,
doğrusu ben onlara dokunurum.
Kimisi sırtüstü yatar
açık ağzı kan içinde,
kimi yüzükoyun,
kimi diz çökmüş,
elinde mavzer
öylece donup kalmış…
“Hey Allahım,” derim kendi kendime,
“öldüreceksen beni böyle öldürseydin
elimde silah
diz çökmüş,
yüzüm gavura karşı...”