Corona Virüsü
#51
Koronavirüs hakkında doğru bilinen yanlışlar
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, korona salgınında doğru bilginin önemine işaret ederek, toplumda doğru olarak kabul edilen yanlış bilgileri düzeltti.


Ülkemizde, koronavirüs tespit edilen 47 vakadan sonra, alınan önlemler sıkılaştırılmaya devam ediliyor.

Bir yandan da paniğe kapılan halk, daha çok sosyal medyada dolaşıma çıkarılan yanlış bilgilerle yanıltılabiliyor.

Bu nedenle, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Üniversitesi (AÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, koronavirüs hakkında doğru bilinen yanlışlara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve Antarktika hariç tüm kıtalara ve 120'den fazla ülkeye yayılan koronavirüs ile mücadelede doğru bilginin önemine işaret eden Azap, öncelikle tedbirli olunması ve önerilen hijyen kurallarına uyulması gerektiğini vurguladı.

Yeni tip koronavirüs hakkında doğru bilinen yanlışlar VİDEO
Yukarıdaki video için ilk yorumu sen ekle
Azap, yeni tip koronavirüs açısından test sonucu pozitif çıkan her hasta için hastalık seyrinin farklı olabileceğini ifade ederek, koronavirüse dair doğru bilenen yanlışlara ilişkin şu bilgileri verdi:

"YANLIŞ: Her koronavirüs enfekte olgu, ağır ve ölümcül seyretmektedir.

DOĞRU: Hastalığın seyrinde yüzde 10-15 oranında ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve çoklu organ yetmezliği görülebilir ve yüzde 2-5 oranında ölümle sonuçlanırken, yüzde 80 oranında hastalık hafif seyretmektedir.

YANLIŞ: Hastalıktan korunmak için maske takmanız yeterlidir.

DOĞRU: Maske, kişiyi virüsü kapmaktan yeterince korumaz. Sadece kişi hasta ise virüsün başkalarına bulaştırılmasına engel olabilir. Hele ki sağlıklı kişilerin toplumda, gündelik hayatta maske takmasına gerek yoktur. Korunmada en önemli yöntem el temizliğidir. Eller mümkün olduğunca temiz tutulmalı ve göz, burun ve ağıza götürülmemelidir.

YANLIŞ: El dezenfektanları tüm sorunu çözer.

DOĞRU: Piyasada değişik isimler ile pazarlanan sözde antiseptik, dezenfektan ve mikrop öldürücülerin çoğu elleri iyi bir 'su-sabun temizliğinden' daha çok koruyamayacaktır. Ellerin, sık sık bol sabunlu su ile dikkatle, iyice ovularak yıkanması koruyuculuk için yeterli olacaktır. Su ve sabuna ulaşılamayacak durumlarda 70 derece ve üzerinde bir kolonya veya alkol bazlı el dezenfektanı da kullanılabilir.

Sık el temizliği cildi kurutarak egzama gibi hastalıklara neden olabilir. O yüzden eller günde birkaç kere nemlendirici krem ile nemlendirilmelidir.

YANLIŞ: Burnu tuzlu suyla yıkamak, tuzlu suyla gargara yapmak ya da sirke virüsün bulaşıcılığını engeller.

DOĞRU: Bu yanlış bir bilgidir. Bu konuda hiçbir bilimsel veri yoktur. Hatta tuzlu suyun tuz oranı yüksek olursa üst solunum yolu hücrelerine hasar verebilir. Solunum sistemini viral enfeksiyonlardan ya da dış etkenlerden korumada bir kalkan özelliği gösteren, bakteri ve virüslerin solunum hücrelerine tutunmasını engelleyen mukus tabakası da hasar görebilecektir.

YANLIŞ: Sıcak içecekler içmek virüsü öldürecektir.

DOĞRU: Aşırı sıcak içecekler ağız-boğaz bölgesini yakıp kavurarak 'koruyucu epitel tabakayı' ve 'önleyici bağışıklık salgılarını' tahrip ettiğinden, faydadan çok zarar verebilir.

YANLIŞ: Enfekte yüzeyleri sadece su ile ya da ıslak mendil ile silmek yeterlidir.

DOĞRU: Yüzeyler belli oranlarda sulandırılmış (1:100; 1 birim çamaşır suyu, 99 birim su) çamaşır suyu ya da deterjanla temizlenmelidir. Basit deterjanlar da koronavirüsü önlemede çamaşır suyu kadar etkilidir.

Prof. Dr. Azap, bağışıklığı kuvvetlendirmek ya da virüsün etkisini azaltmak için çeşitli yiyecek ve içeceklere yönelik de uyarılarda bulundu. Buna göre, doğru ve yanlış bilgiler şöyle:

"YANLIŞ: Sarımsak, soğan yemek koronavirüs enfeksiyonunu önler.

DOĞRU: Sarımsak ve soğan içerdikleri alisin ve kuvarsetin sayesinde antimikrobiyal özellikleri olan sağlıklı gıdalardır ama koronavirüsten koruma gibi bir faydaları bilimsel olarak ortaya konmamıştır.

YANLIŞ: Çok turşu yemek bağışıklık sistemini güçlendirip hastalıktan koruyacaktır.

DOĞRU: Ev yapımı turşuların, içerdikleri probiyotikler sayesinde bağışıklık sistemine bir miktar destek vereceği doğrudur. Ancak aşırı miktarda turşu tüketimi aşırı miktarda tuz tüketimine de neden olarak vücudun sıvı elektrolit dengelerinde değişikliklere ve hipertansiyona sebep olabilir.

YANLIŞ: Kelle paça çorbası bağışıklık sistemi için şarttır.

DOĞRU: Bağışıklık sistemini özel olarak güçlendirdiği gösterilmiş herhangi bir gıda yoktur. Önemli olan sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığıdır. Virüslerden korunmada bağışıklık sisteminin önemli olduğu doğrudur. Bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalarla bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmış 3 uygulama vardır. Bunlar, dengeli beslenme, yeterli bir uyku ve düzenli fizik egzersiz şeklindedir.

YANLIŞ: Alkolsüz kolonya, el dezenfektanı olarak kullanılabilir.

DOĞRU: Bir sıvının dezenfektan özelliğe sahip olması için minumun yüzde 70 alkol oranına sahip olması gerekir. Uygun el antiseptiği bulunamayan yerlerde yüzde 80-90 arasında alkol içeren her türlü kolonya da el hijyeninde virüsten korunmada kullanılabilir.

YANLIŞ: Havaların ısınması ile virüs ortadan kaybolacak.

DOĞRU: Sıcak havanın virüsü doğrudan öldürmesi gibi bir durum söz konusu değil. Ancak havaların ısınması ile insanlar kapalı ve havasız ortamlarda uzun süre vakit geçirmiyor, evler, iş yerleri daha iyi havalandırılıyor ve böylelikle solunum yoluyla bulaşan virüslerin bulaşma olasılığı azalıyor. İkinci olarak da artan sıcaklık nedeniyle virüs dış ortamda daha kısa süre canlı kalabiliyor.


https://www.ensonhaber.com/koronavirus-h...islar.html
Cevapla
#52
Maskeye yönelik işin püf noktası toplu taşımada , kapalı mekanlarda kullanmak sebebi yüzümüze karşı hapşırma olabilme ihtimalinden kaynaklı . Yoksa maske taktım ben korundum şeklinde bir hataya düşmeyin .
Önemli olan ellerimizi yüzümüze , ağzımıza , burnumuza ve gözümüze temas ettirmemek . Bu sebeple ellerimizi ellerimizi sık sık sabunlayalım sonrasında varsa dezenfektan yoksa kolonya kullanın .

Özellikle yaşlılarımız ile teması minimumda tutunuz . Elleşmeyin koklaşmayın .

Ciddiye alın bilinçli olun bilinçlendirin .
Cevapla
#53
(18/03/2020, Saat: 15:23)Nani Kuş Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Özellikle yaşlılarımız ile teması minimumda tutunuz . Elleşmeyin koklaşmayın .

Big Grin Big Grin Reca ediyorum amcacım uzak dur.
Tişikkirlir Sipirmin.
Cevapla
#54
(18/03/2020, Saat: 15:30)dikdik_s Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Big Grin Big Grin Reca ediyorum amcacım uzak dur.


Bayrama gelecem diye dört dönme Kapıyı açmam otur evinde
Cevapla
#55
Abiler millet olarak cidden cok cahiliz veya cok safız.
5 dakika once karsı komsum aradı cepten, bu adam bir firmanın muduru, Serdar sende rakı yapmak icin alkol vardır. Apartmanı temizleyen teyzeye birazcık verde vileda kovasına koysun apartmanı dezenfekte edelim diye...
Millet olarak bir kolonya dendi diye alkol ve kolonya manyagı olduk. Abi dedim ben %96 lık etil alkolden teyzeye biraz vereyim dedigin gibi, teyze koca vileda kovasına doksun oldu sana yaklasık %10 alkol oranlı hafif deterjanlı bir cozelti. Neyi dezenfekte ediyon sen onla dedim ses gelmedi. Neyse teyzeye verdim camasır suyu simdi temizliyor ama boyle bir degisik bilincsiz her denilene inanılan bir panik havası var.

Su anda nezle, grip piyasada yok mu oldu abiler. Mevsim gecislerinde alerjik bunyesi olanlar yok mu oldu. Hapsiran oldumu 5 kafa donuyor, oksuren oldumu 20 kafa donuyor dusmanca bakıslarla. İyi tamam kabul sokakta uzak duruyosun o adamlardan cuzzamlı gibi ama migrosta tuvalet kagıdı stoklayacam diye aynı o aksıran tıksıran herifle kıc kıca alısveriş kuyruguna girmeye cekinmiyorsun. Market kalabalık, tramvay vapur kalabalık, avm ler acık. Acık havada oturmalı kafeyi cay bahcesini kapadın eyvallah çok iyi yaptın destekliyorum. Peki arac servisleri kapalı mı, Tuvturk kapalı mı. Motosiklet bisiklet dukkanları kapalı mı. İstanbullular eminonu esnafı kapalı mı, İzmirliler Gıda carsısı kapalı mı. Kapalı oturmalı toplu tasımalar otobus firmaları, havayolları kapalı mı dostlar. Semt Pazar yerleri? Vergi daireleri, elektrik su daireleri vs. binlerce ornek verilebilir;
Buralar ama kapalı ama acık toplu kalabalık mekanlar. Buralarda hayat normal devam ediyorken dip dibe durmayı normal karsılıyorken, sokakta 10 metre otede duran herifin oksurmesinden tırsmanın gercekci bir anlamı kalıyor mu.
Maskeyi sen geceyi gunduzune katan doktora sayı ile verip, vatandasa an itibari recete ile vermeye baslıyorsan, tum simdiye kadar alınan onlemleri geri siliyorsun.
Hani bir tarafta gostermelik entresan onlemler veya koca karı yontemleri, diger tarafta hic ilgi alaka onlem yok. Bana bir acaip geliyor dostlar.
Tişikkirlir Sipirmin.
Cevapla
#56
Çok değil bundan 17 -18 gün önce çalıştığım otel %70 doluluk taydı prim alır mıyız diye hesap yapıyorduk , şimdi geçici süreyle oteli kapatsak mı daha karlı olur yoksa ücretsiz izinlerle idare mi edilse daha karlı olur bunun hesabını yapıyoruz. Terör , darbe vs hiç biri bu kadar derinden etkilemedi.Belki de en başından risk grubundaki insanlar için katı önemler alınıp hayatın devamı asgari düzeyde sağlanabilirdi. Enfekte olanların %80ninde semptom yaratmayan bir virüsle mücadele etmek biraz kuyrugunu kovalamak gibi geliyor bana. Herkese test yapmadıktan sonra yayılmasını engellemek pekte mümkün olmayacak sanıyorum. Süreçte yaşanan stres bakalım ilerleyen dönemde ne hastalıklara sebep olacak.
Cevapla
#57
Konumuzla alakalı bir haber; sakalın, koronavirüste risk oluşturma ihtimali tartışma yaratmış...

https://www.ntv.com.tr/amp/saglik/sakal-...L-992SedmA
Hayat kısa,
Sakallar uzuyor.
Cevapla
#58
@oozturk komşum %80 ini etkilemiyor diye birşey yok bir iki adam bunu söylüyor bunlar hariç bütün uzmanlar herkesi az ya da çok etkileme riski var diyor. muamma da burada yani ben 20 li 30 lu yaşlardayım bana hiiç birşey olmaz diye birşey yok öyle çokta istatistiklere göre gitmiyor bu hastalık. Sadece belli genellemeler yapılıyor o da en çok 70 yaş üzeri, bağışıklığı düşük olanlar ve kronik hastalığı olanlar daha çok bu gurup kötü etkileniyor ama bundan bunların dışındakiler hiç etkilenmeyecekte çıkmaz.
Zaten o kadar bilseler aşı geliştirirlerdi öyle çok fazla şey bildiğini iddia edenler var ama aslında sadece politika yapıyorlar.
Öyle olsaydı sadece risk gurubunu karantinaya alırlardı herkes işine gücüne bakardı ekonomide tıkırında giderdi ama maalesef bu hastalık öyle birşey değil.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Cevapla
#59
(18/03/2020, Saat: 17:02)Razorlazer Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Konumuzla alakalı bir haber; sakalın, koronavirüste risk oluşturma ihtimali tartışma yaratmış...

https://www.ntv.com.tr/amp/saglik/sakal-...L-992SedmA

Maske takmadan önce sakal tıraşı ol!

Halk arasında domuz gribi olarak bilinen Pandemik A (H1N1) gribine karşı kullanımı yaygınlaşan maskenin etkinliğini artırmak için bazı konulara dikkat edilmesi gerekiyor.


04.11.2009 - 10:33Milliyet Haber

Erkeklere tıraş olduktan sonra maske takmaları, maskenin bir kişi tarafından kullanılması ve başkasıyla paylaşılmaması tavsiye ediliyor.

3M Türkiye firması yetkililerinden alınan bilgiye göre, domuz gribi salgınının başlamasının ardından maskeye olan talep arttı.

Fabrikalarındaki üretimin yüzde 80 arttığını ifade eden şirket yetkilileri, maskelere diğer ülkelerden de yoğun talep olduğunu belirtti.
Talepleri karşılamak için üretimlerini 2 kat artırmayı planladıklarını dile getiren yetkililer, maske üretimi yapan diğer firmaların da yoğunluk yaşadığını söyledi.


Maskelerin kullanımı konusunda vatandaşların dikkatli olmasını isteyen yetkililer, bir maskeyi sadece bir kişinin kullanması ve başkasıyla paylaşmaması gerektiğini belirtti.

Astım hastalarının maske kullanmadan önce mutlaka doktora başvurmaları gerektiğini vurgulayan yetkililer, şu açıklamalarda bulundu:

"Maskenin yüze tam oturması çok önemli. Kullanıcı, maskeyi uygun şekilde yüze tam olarak oturtamamışsa havadaki kirleticilere maruz kalabilir. Ayrıca maske ile yüz arasında herhangi bir şey bulunursa maskenin etkinliği azalır. Bu nedenle erkeklerin her gün tıraş olduktan sonra maske takmalarını tavsiye ediyoruz. Yüz ile maske arasında, saç, sakal, bıyık, takı ve herhangi bir giysinin bulunmamasını öneriyoruz. Maskeler, havadaki mikrop veya virüs gibi biyolojik kirliliklere maruz kalma durumunu azaltmaya yardımcı olabiliyor ancak maruz kalma riskini, enfeksiyonu, hastalığı veya ölümü engelleyemiyor. Kullanıcılar, maskelerden en iyi etkiyi alabilmek için, maskeleri, biyolojik kirliliğe maruz kalmadan önce ve maruz kalma süresince takmalılar. Maskeler, kirleticilerin solunum yoluyla vücuda girmesini engellemeye yardımcı olur. Ancak insan vücudu, bazı mikrop ve virüsleri, cilt veya göz yoluyla da alabilir. Bu nedenle, salgının büyümesi durumunda, cilt ve göz koruması için de koruyucular gerekebilir."

-TEB BAŞKANI ÇOLAK-

Türk Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak ise eczanelerde maske ve dezenfektan satışlarının arttığını bildirdi. Domuz gribi vakalarının artmasıyla vatandaşların maske ve dezenfektan almaya başladığını anlatan Çolak, "Eczanelerde maske ve dezenfektan satışlarında 2-3 kat artış oldu" diye konuştu.


Vatandaşların grip salgınından korunmak için el temizliğine özen göstermesini isteyen Çolak, sağlıklı beslenmenin de gripten korunmaya yardımcı olduğunu kaydetti.


Benzer tartışmalar benzer konular. Değişmeyen biz Smile

Benim bildiğim askerde tiras olma zorunluluğu gaz maskesinin yüze tam oturması sebebiyle ortaya çıktı.
Cevapla
#60
basit bir öneride de ben bulunayım arkadaşlar
virüslerin vücut dışında yok edilmesi çok zor değildir, o nedenle su ve sabunla yıkama yeterlidir, üzerine dezenfektan kullanmanıza gerek yok,
alkol cildinizin yağını çözeceğinden cildin koruyucu tabakası zarar görür. kısa zamanda ellerinizde çatlama, sızlama oluşabilir
El dezenfektanını sadece elleri yıkamak mümkün olmadığında kullanın ve en fazla 5 kere kullanımdan sonra mutlaka elleri yıkayın.
Genel temizlik için 1/100 sulandırılmış çamaşır suyu kullanın.
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: