20/04/2014, Saat: 11:08
Merhaba arkadaşlar,
30 yaşındayım, İzmir Karşıyakalıyım. Tıraş olmaya başladığım orta 2. sınıftan beri şarjlı/kablolu elektrikli tıraş makinaları ve kartuşlu makinaları kullandım. Elektrikli makinaları pürüzsüz kesmeleri nedeniyle seviyor ancak can acıtıcı şekilde çekme yapmaları nedeniyle fazla kullanamıyordum o yüzden gençlik yıllarımda arko sabunla jilete geçip tek bıçaklıyla başlayan serüvenime,çift ve daha sonra uzun yıllar kullandığım üç bıçaklı derby samurai eşlik etti.
Derby samurai'yi Ekim 2013'te günün yarısında sakalımın bariz gözükmesi, kökten sakalı almaması nedeniyle bıraktım. Herkes mach 3 önerdi ben de fiyatı yüksek olduğu için blue 3 aldım ama derby samurai 3'ten pek farkını görmedim. Bir tık yukarıdaydı sadece ve maliyeti yerli derby'ye göre 3 kat fazlaydı.
İnternette araştırma yaparken önce yabancı forumlarla karşılaştım ve o sitelerde okuduklarımla kendime birkaç parça klasik tıraş malzemesi aldım (binbir çeşitçilerde satılanlardan ve marketlerden).
Yabancı forumlarda sohbet ettiğim birkaç kişi geltir'den bahsetti bir çok sabun incelemesi olduğundan bahsettiler. Google translate ile takip ettiklerini söylediler benim de öyle haberim oldu, ben de takip etmeye başladım ama şimdiye dek hiç yazmak nasip olmadı, yapılan işleri çok takdir ettim, bana okuduklarımın çok artısı oldu.
Geleneksel tıraşa başlarken makina olarak RiMei benzeri Tima ve kelebek model BigRock aldım bu aletler beni tıraştan soğutacaktı neredeyse. Hep kesik ya da kanama yapıyordu suratımda ne kadar farklı jiletler denesem de memnun kalamadım resmen peeling yapıyordu bu makinalar yüzümde. Coolcut benzeri jad ustura ile tıraş olmayı denedim ama el becerim olmadığından ilk tıraşımda küçük bir çizik sonrası usturayı rafa kaldırım, elimi bir daha usturaya sürmedim.
Ben de geltir'den metro marketlerde wilkinson sword'un klasik tıraş makinası olduğunu öğrenip o aleti alıp rapira jiletle kullandım çok memnun kaldım. Kartuşa dönmeyi bile düşünmüştüm bigrock ve tima'dan dolayı.
2 ay kadar wilkinson kullandıktan sonra internetten rimei aldım onunla wilkinson'u dönüşümlü olarak kullandım. Bir ay önce de Edwin Jagger DE8911 aldım kalite olarak beni çok şaşırttı, işçiliği ve çelik kalitesine hayran kaldım.
Şimdi sadece EJ DE8911 ile tıraş oluyorum. Artık 6 ayda tekniğimi oturttum, sabun bir tıraşta vazgeçilmezim ama değişiklik olsun diye bazen tıraş kremi de kullanıyorum ama iyi ki tıraş sabunu var
Jel ya da hazır köpükler bana göre hiç değil. King of shaves'i gratis'te görüp aldım ama tam bir hayal kırıklığı oldu. Jel'e boşuna 5 lira verdim.
Bu arada Türkiye'de kuaför malzemesi satan, ıtriyatçılar, marketler ya da binbir çeşitçilerin hiç birinde at kılı fırça bulamadım. Malzemecilerin ortak söylediği at kılı fırça aramamam gerektiği, piyasanın tamamının domuz kılı olduğu. En ucuzu domuz kılı diye fırça üreticileri çinden ithal edip piyasaya sürüyorlar diyorlar. Domuz'un eti,yağı,kılı,saçı haram olduğu için ben de (Rossman'den) Isana Men porsuk kılı fırça, (internetten) Vie-Long Beyaz at kılı fırça, (metro'dan) Niva sentetik fırça ve (ebay'den) LS porsuk fırçayı dönüşümlü kullanmaya başladım. Evdeki eski domuz kılı fırçaları çöpe attım.
Sonuç olarak yerli-yabancı bir çok tıraş malzemesi satın aldım, denedim kendime en çok giden ürünler belli olmaya başladı. Her sabah keyifle tıraş oluyorum. Eskiden tıraş eziyetti, 5dk da çıkardım şimdi 15-20 dk oyalanıyorum
Şimdiki tıraş malzemelerim şöyle:
Favori sabunlarım sırasıyla: Proraso okaliptus, Derby ve Arko
Favori after shave'im sırasıyla: Brut alaska, Barbasol Pasific Rush
Tıraş kolonyam: Tariş lavanta
Favori tıraş fırçam: Isana Men porsuk
Favori tıraş jiletim: Rapira
Favori tıraş makinam: Edwin Jagger DE8911
30 yaşındayım, İzmir Karşıyakalıyım. Tıraş olmaya başladığım orta 2. sınıftan beri şarjlı/kablolu elektrikli tıraş makinaları ve kartuşlu makinaları kullandım. Elektrikli makinaları pürüzsüz kesmeleri nedeniyle seviyor ancak can acıtıcı şekilde çekme yapmaları nedeniyle fazla kullanamıyordum o yüzden gençlik yıllarımda arko sabunla jilete geçip tek bıçaklıyla başlayan serüvenime,çift ve daha sonra uzun yıllar kullandığım üç bıçaklı derby samurai eşlik etti.
Derby samurai'yi Ekim 2013'te günün yarısında sakalımın bariz gözükmesi, kökten sakalı almaması nedeniyle bıraktım. Herkes mach 3 önerdi ben de fiyatı yüksek olduğu için blue 3 aldım ama derby samurai 3'ten pek farkını görmedim. Bir tık yukarıdaydı sadece ve maliyeti yerli derby'ye göre 3 kat fazlaydı.
İnternette araştırma yaparken önce yabancı forumlarla karşılaştım ve o sitelerde okuduklarımla kendime birkaç parça klasik tıraş malzemesi aldım (binbir çeşitçilerde satılanlardan ve marketlerden).
Yabancı forumlarda sohbet ettiğim birkaç kişi geltir'den bahsetti bir çok sabun incelemesi olduğundan bahsettiler. Google translate ile takip ettiklerini söylediler benim de öyle haberim oldu, ben de takip etmeye başladım ama şimdiye dek hiç yazmak nasip olmadı, yapılan işleri çok takdir ettim, bana okuduklarımın çok artısı oldu.
Geleneksel tıraşa başlarken makina olarak RiMei benzeri Tima ve kelebek model BigRock aldım bu aletler beni tıraştan soğutacaktı neredeyse. Hep kesik ya da kanama yapıyordu suratımda ne kadar farklı jiletler denesem de memnun kalamadım resmen peeling yapıyordu bu makinalar yüzümde. Coolcut benzeri jad ustura ile tıraş olmayı denedim ama el becerim olmadığından ilk tıraşımda küçük bir çizik sonrası usturayı rafa kaldırım, elimi bir daha usturaya sürmedim.
Ben de geltir'den metro marketlerde wilkinson sword'un klasik tıraş makinası olduğunu öğrenip o aleti alıp rapira jiletle kullandım çok memnun kaldım. Kartuşa dönmeyi bile düşünmüştüm bigrock ve tima'dan dolayı.
2 ay kadar wilkinson kullandıktan sonra internetten rimei aldım onunla wilkinson'u dönüşümlü olarak kullandım. Bir ay önce de Edwin Jagger DE8911 aldım kalite olarak beni çok şaşırttı, işçiliği ve çelik kalitesine hayran kaldım.
Şimdi sadece EJ DE8911 ile tıraş oluyorum. Artık 6 ayda tekniğimi oturttum, sabun bir tıraşta vazgeçilmezim ama değişiklik olsun diye bazen tıraş kremi de kullanıyorum ama iyi ki tıraş sabunu var
Jel ya da hazır köpükler bana göre hiç değil. King of shaves'i gratis'te görüp aldım ama tam bir hayal kırıklığı oldu. Jel'e boşuna 5 lira verdim.
Bu arada Türkiye'de kuaför malzemesi satan, ıtriyatçılar, marketler ya da binbir çeşitçilerin hiç birinde at kılı fırça bulamadım. Malzemecilerin ortak söylediği at kılı fırça aramamam gerektiği, piyasanın tamamının domuz kılı olduğu. En ucuzu domuz kılı diye fırça üreticileri çinden ithal edip piyasaya sürüyorlar diyorlar. Domuz'un eti,yağı,kılı,saçı haram olduğu için ben de (Rossman'den) Isana Men porsuk kılı fırça, (internetten) Vie-Long Beyaz at kılı fırça, (metro'dan) Niva sentetik fırça ve (ebay'den) LS porsuk fırçayı dönüşümlü kullanmaya başladım. Evdeki eski domuz kılı fırçaları çöpe attım.
Sonuç olarak yerli-yabancı bir çok tıraş malzemesi satın aldım, denedim kendime en çok giden ürünler belli olmaya başladı. Her sabah keyifle tıraş oluyorum. Eskiden tıraş eziyetti, 5dk da çıkardım şimdi 15-20 dk oyalanıyorum
Şimdiki tıraş malzemelerim şöyle:
Favori sabunlarım sırasıyla: Proraso okaliptus, Derby ve Arko
Favori after shave'im sırasıyla: Brut alaska, Barbasol Pasific Rush
Tıraş kolonyam: Tariş lavanta
Favori tıraş fırçam: Isana Men porsuk
Favori tıraş jiletim: Rapira
Favori tıraş makinam: Edwin Jagger DE8911
Arkolik Ekipman: http://tinyurl.com/recklesstr
Sağlık, çevre ve bütçeniz için Bisiklet sürün, sürdürün..
Sağlık, çevre ve bütçeniz için Bisiklet sürün, sürdürün..