Jiletler Gerçekten Kartuşlardan İyi mi?
Nasıl güzel aletler varmış yahu, insan hayret ediyor gerçekten. Tıraş aleti
"A Samurai always wears two swords."
Cevapla
Tartışmayı başlatan arkadaş ne yaptı, kartuşlu sisteme geri mi döndü bilmiyorum okuyamadım tümünü açıkçası. Ama ne kadar çok yanıt veren veya yazan olmuş inanamadım. Geleneksel tıraşa dönüşün zor bir seçim olduğunu da gösteriyor bu. Bazıları tekrar da olsa, ben de birşeyler söylemek istedim.

Geleneksel tıraşa başlamam ihtiyaçtan hasıl oldu. Çok uzun yıllar kartuşlu aletlerle tıraş oldum. Bu yıllar içerisinde sakal bıyık bırakmadığım ve sabahları işe giderken tıraş olduğum için acele etmem gerektiğini düşünüyor ve bir an önce bu işin bitmesini istiyordum. Hiç keyifli değildi, önemsediğim bir eylem de değildi, sıkıcı bir rutindi sadece. Tıraştan sonra losyon veya kolonya da kullanmıyordum. Son kullandığım modellerin kartuşlarını neredeyse 20-25 kez (gün) kullandığımı bilirim ve ekonomi yaptığımı düşünüyordum. Bunlarla favorileri hiçbir zaman düzgün kesemedim. Bunun için de tek bıçaklı permatiklerin korumalarını kesiyordum. Bunlar, malum, dünyayı kirleten çöpler aslında, üstelik çıplak atıldığında tehlikeli de oluyorlar. Çöpleri değerlendirmeye çalışarak geçinmeye çalışan insanları da düşünmek lazım.

Emekli olup sakal bırakmaya çalıştığımda berbere sakalım için de gitmeye başladım. Boyunlarda vs. sakalları kendime yakıştıramadığımdan düzeltmem gerekiyordu ve çok bıçaklılarla bu mümkün değildi. Tek bıçak korumasız permatikler çok konforsuzdu. Ulus Alsancak pasajından üzerinde Made in USA, Made in Germany yazan -taklit ama- işe yarayacağını düşündüğüm 3 parçalı vidalı aletlerden aldım ve koruma barlarını, jiletin nereyi kestiğini görebileceğim şekilde modifiye ettim. Sakal için düzeltmelerde işe yaradığını gördüm. Artık tek çöpüm jilet olacaktı, bunları da kumbarada biriktirmeye başlayacaktım, geleneksel tıraştaki ilk mutluluğum budur.

Sonra jileti kartuşlular gibi rahatça kullanabileceğim agresif olmayan alet arayışına girdim ve Feather'ın plastik kelebek aletinden kullandım, kartuşlu kadar kolay kullanılabiliyordu. Kartuş o kadar bilinçaltımıza yer etmiş ki ona benzeyen alet arıyordum, amacım yine çöpün sadece jilet olmasını sağlamaktı. Bu plastik alet çok basit olduğundan metal olanlarını araştırdım. Dünyada çok popüler olan -göreceli elbette- amazon.com'da çok beğenilen viking marka kelebek aletlerden edindim. Çok rahat tıraşı vardı, ama sonraları, çok da yakın tıraş sağlayamadığını farkettim. 3 parçalı agresif aletlerden edindim, bu da yetmedi, ayarlanabilir alet edinmeye çalıştım. Parker variant kullandım, çok keyifli gelmedi, kaba bir alet idi- elbette kişisel bir kanı-. Birçok geleneksel tıraşsever gibi jilet arayışında sharp edge yellow'da karar kıldım. Keyifli bir tıraş hissi veriyordu.

1-2 sene böyle böyle tıraş olurken jilet arayışlarım bitmediği için foruma geri döndüm ve geleneksel tıraşta dünyanın ve ülkemizin 1-2 sene içerisinde epeyce yol katetmiş olduğunu gördüm. Bu hızla giderse çok kısa bir süre içerisinde ciddi bir pazar oluşacağına eminim ben. Yeni, çelik bir çok alet çıktığını farkettim. Rex almaya karar verdim ve bir çok jilet denemesinden sonra Kai'nin verdiği tıraş keyfini çok özel buldum. Şu anda geleneksel tıraşta “değmeyin keyfime” diyecek durumdayım. Kartuşlu dünya gözümden çok ama çok uzakta, kötü bir süreçmiş. Yüzünüze uygun konforlu ve keskin bir jilet ve aletin verdiği keyfi hiçbir kartuşlu alet veremez. Bütün sakal ve favori düzeltmelerini aynı jiletle, modifiye etmiş olduğum 3 parçalı bir aletle yapıyorum, berbere gitmiyorum.

Geleneksel tıraşa yeni başladıysanız kartuşlu sistem gibi kolaycı, rahat bir tıraş özlüyorsunuz, fakat bunun keyiften çok uzak olduğunun farkında olmuyorsunuz. Malum, bu bir süreç, bir süre sonra tıraşın neredeyse bir terapi zamanı olduğunu farkediyorsunuz. Sinekkaydı bir tıraş olduktan sonra müthiş bir zindelik hissediyorsunuz, gün içerisinde parmaklarınızla yanağınızı okşadığınızda kılların düzgün çıktığını görmüş olmak sizi mutlu ediyor. Yüzünüzü, kılların yönünü vs. keşfediyor, daha iyi tanıyorsunuz. Yüzünüzde artık daha korumacı, daha bakımlı oluyorsunuz. Çeşitli sabunlar, losyonlar vs. tanıyor, deniyorsunuz, bu; günlük hayatı çok keyifli kılan alışkanlıkları da beraberinde getiriyor.
Cevapla
@paspartu eline diline deneyimlerine sağlık keyifle okudum çok teşekkür ederim
Cevapla
(12/12/2019, Saat: 09:12)paspartu Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Tartışmayı başlatan arkadaş ne yaptı, kartuşlu sisteme geri mi döndü bilmiyorum okuyamadım tümünü açıkçası. Ama ne kadar çok yanıt veren veya yazan olmuş inanamadım. Geleneksel tıraşa dönüşün zor bir seçim olduğunu da gösteriyor bu. Bazıları tekrar da olsa, ben de birşeyler söylemek istedim.

Geleneksel tıraşa başlamam ihtiyaçtan hasıl oldu. Çok uzun yıllar kartuşlu aletlerle tıraş oldum. Bu yıllar içerisinde sakal bıyık bırakmadığım ve sabahları işe giderken tıraş olduğum için acele etmem gerektiğini düşünüyor ve bir an önce bu işin bitmesini istiyordum. Hiç keyifli değildi, önemsediğim bir eylem de değildi, sıkıcı bir rutindi sadece. Tıraştan sonra losyon veya kolonya da kullanmıyordum. Son kullandığım modellerin kartuşlarını neredeyse 20-25 kez (gün) kullandığımı bilirim ve ekonomi yaptığımı düşünüyordum. Bunlarla favorileri hiçbir zaman düzgün kesemedim. Bunun için de tek bıçaklı permatiklerin korumalarını kesiyordum. Bunlar, malum, dünyayı kirleten çöpler aslında, üstelik çıplak atıldığında tehlikeli de oluyorlar. Çöpleri değerlendirmeye çalışarak geçinmeye çalışan insanları da düşünmek lazım.

Emekli olup sakal bırakmaya çalıştığımda berbere sakalım için de gitmeye başladım. Boyunlarda vs. sakalları kendime yakıştıramadığımdan düzeltmem gerekiyordu ve çok bıçaklılarla bu mümkün değildi. Tek bıçak korumasız permatikler çok konforsuzdu. Ulus Alsancak pasajından üzerinde Made in USA, Made in Germany yazan -taklit ama- işe yarayacağını düşündüğüm 3 parçalı vidalı aletlerden aldım ve koruma barlarını, jiletin nereyi kestiğini görebileceğim şekilde modifiye ettim. Sakal için düzeltmelerde işe yaradığını gördüm. Artık tek çöpüm jilet olacaktı, bunları da kumbarada biriktirmeye başlayacaktım, geleneksel tıraştaki ilk mutluluğum budur.

Sonra jileti kartuşlular gibi rahatça kullanabileceğim agresif olmayan alet arayışına girdim ve Feather'ın plastik kelebek aletinden kullandım, kartuşlu kadar kolay kullanılabiliyordu. Kartuş o kadar bilinçaltımıza yer etmiş ki ona benzeyen alet arıyordum, amacım yine çöpün sadece jilet olmasını sağlamaktı. Bu plastik alet çok basit olduğundan metal olanlarını araştırdım. Dünyada çok popüler olan -göreceli elbette- amazon.com'da çok beğenilen viking marka kelebek aletlerden edindim. Çok rahat tıraşı vardı, ama sonraları, çok da yakın tıraş sağlayamadığını farkettim. 3 parçalı agresif aletlerden edindim, bu da yetmedi, ayarlanabilir alet edinmeye çalıştım. Parker variant kullandım, çok keyifli gelmedi, kaba bir alet idi- elbette kişisel bir kanı-. Birçok geleneksel tıraşsever gibi jilet arayışında sharp edge yellow'da karar kıldım. Keyifli bir tıraş hissi veriyordu.

1-2 sene böyle böyle tıraş olurken jilet arayışlarım bitmediği için foruma geri döndüm ve geleneksel tıraşta dünyanın ve ülkemizin 1-2 sene içerisinde epeyce yol katetmiş olduğunu gördüm. Bu hızla giderse çok kısa bir süre içerisinde ciddi bir pazar oluşacağına eminim ben. Yeni, çelik bir çok alet çıktığını farkettim. Rex almaya karar verdim ve bir çok jilet denemesinden sonra Kai'nin verdiği tıraş keyfini çok özel buldum. Şu anda geleneksel tıraşta “değmeyin keyfime” diyecek durumdayım. Kartuşlu dünya gözümden çok ama çok uzakta, kötü bir süreçmiş. Yüzünüze uygun konforlu ve keskin bir jilet ve aletin verdiği keyfi hiçbir kartuşlu alet veremez. Bütün sakal ve favori düzeltmelerini aynı jiletle, modifiye etmiş olduğum 3 parçalı bir aletle yapıyorum, berbere gitmiyorum.

Geleneksel tıraşa yeni başladıysanız kartuşlu sistem gibi kolaycı, rahat bir tıraş özlüyorsunuz, fakat bunun keyiften çok uzak olduğunun farkında olmuyorsunuz. Malum, bu bir süreç, bir süre sonra tıraşın neredeyse bir terapi zamanı olduğunu farkediyorsunuz. Sinekkaydı bir tıraş olduktan sonra müthiş bir zindelik hissediyorsunuz, gün içerisinde parmaklarınızla yanağınızı okşadığınızda kılların düzgün çıktığını görmüş olmak sizi mutlu ediyor. Yüzünüzü, kılların yönünü vs. keşfediyor, daha iyi tanıyorsunuz. Yüzünüzde artık daha korumacı, daha bakımlı oluyorsunuz. Çeşitli sabunlar, losyonlar vs. tanıyor, deniyorsunuz, bu; günlük hayatı çok keyifli kılan alışkanlıkları da beraberinde getiriyor.
Üstadım, imzamı atarım dediklerinize. Çok güzel ifade etmişsiniz.

Keyfiniz hoş olsun.

SM-G965F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Cevapla
Geleneksel traş bir terapidir aynı zamanda ,kartuşlu aletlere dönüş yapmayacağım, zaten kartuşlu aletleri kullandığım zamanalrda tahriş yaşamamak için çok yüzeysel traş olurdum. tahriş olduğundan acısı çok daha fazla olurdu. Günü kurtaran ama yeterli olmayan bir traş sunuyordu bu makineler ama geleneksel traş bir sürü traş aleti ve bıçak kombinasyonu sunuyor, iş keyfe dönüştüğünden bu sefer daha farklı traş kozmetikleri deneyerek alet-bıçak kombinasyonlarımıza sabun, krem , afterhshave kombinasyonları da ekleyerek çok zengin içerikli traş keyifleri deneyimleme imkanı sunuyor .Bu sebeplerle geleneksel traş yöntemi diyorum
The Riddle of Steel
Cevapla
Hayatım boyunca lise ve askerlik hariç tıraş zorunluluğum olmadı; kartuşluları değil de genelde kullan atları tercih ettim. Zira o zamanlar da farklı alternatifler kullanmayı severdim, kartuşlu seçeneğinden çok daha fazla kullan at seçeneği olduğu için, geleneksel tıraşa eninde sonunda döneceğim o zamanlardan belliymiş demek ki. Farklı kremlere, kolonyalara meraklıydım hep. Sonra Arko sabun ve berber kokusunu özlediğimi farkettim, beni ilk gençlik yıllarımda berberde olduğum sakal tıraşlarına götürdü (güya büyümüştük de berberde sakal tıraşı bile oluyorduk Smile) Ardından devamı geldi. Big Grin

Çok inanılmaz anlamlar yüklemiyorum, nihayetinde spor yapmak, veya kamp yapmak gibi bir hobi benim için. Ama çok keyifli bir hobi. Bu şekilde de devam eder. Çünkü insana huzur ve keyif veren bir uğraş
———————————————
Aptallık En Büyük Günahtır !..
Cevapla
Benim de hayatım boyunca lise ve askerlik dışında tıraş zorunluluğum olmadı. Lisede makineyle hallettim. Askerlik el mahkum kartuşlu+köpükle geçti. Hayatım boyunca tüm kartuşlu maceram 1 yıl kadar sürdü. sonra geltiri buldum, hala buralardayız. Big Grin
Tıraş oluyorum, o halde varım.
Cevapla
Bende her ikisi de tahriş yapmıyor ama kartuslular baya hızlı tıraş sağlıyor, bu yönden avantaj ama geleneksel tıraşin keyfi zevki bambaşka
Cevapla
Merhaba komşular.

Benim jiletli tıraşa dönme hikayem evladımın sayesinde olmuştur. Çok sert ve gür bir sakala fakat aynı derecede yağlı alerjik ve hassas bir cilde sahibim. Kartuşlu aletlerin malum markanın bütün ürünlerini kullandım. Bir kaç saat sonra yanağıma yapışmış bulunan ufaklığın cildini tahriş ettiğini fark ettim iğne gibi yeni uzayan sakalımın. Akşam eve gelince tıraş olma gibi bir durum olmuyor kartuşlular da. Çünkü sabah bir daha tıraş olmam gerekiyor. Şimdi ise Parker 89R ve Astra blue veya Perma sharp kombini yaparak porselen gibi tıraş oluyorum. Hafta sonları yada özel günlerde DE89 ve feather kombini ile sinek kaydı tıraşı tercih ediyorum.

Küçük bir test yaptım ben kendimce. 5 bıçaklı kartuşlu cihaz ile yüzümün en güvenilir bölgesi olan yanağımı aldım. Daha sonra aynı yönde Asta blue jilet ile tıraş ettim aynı bölgeyi ve tekrardan sakal kısalttığını fark ettim. Aynı şeyi bu sefer Parker 89R ( Agresif ve yakın tıraş veren bir alet ) ilk olacak şekild edier yanagıma uyguladım. Perma-sharp jilet kullanarak tek perde yanağımı aldım. Sonra aynı kartuşlu makina ile tekrar üzerinden geçtim ve aradaki farkı şöyle izah edim; Sankin kartuşlu makinayı avcuma sürtmek gibi hiç bir kesme sesi yada takılma vs yoktu. ve yıkadığımda kalmış hiç bir sakalı alabildiğini görmedim.

Yardımı olması amacı ile bir not düşmek istiyorum. 3 aydır yaklaşık jilet kombinleri ve yüzümdeki en uyumlu tahrişsiz tıraşı almak için denemeler yapıyorum. Geldiğim sonuç şudur. Agresif bir makine ile ( benimkisi Parker 89R ) Astra Blue jilet 3 perde günlük her akşam tıraş oluyorum ve kesinlikle yüzüm 1 gün ter temiz kalıyor. Özel bir günmü DE89 ile Feather kullanıyorum 4 perdelik bir tıraşta ve tersten yüzüme pamuk sürebiliyorum.Böyle bir ciltle en sorlu boyun bölgemi bile son 2 perde kisnlikle tersten alıyorum ve sıfır tahriş. Seyahat yada hızlı tıraş konusuna gelince gerekirse tatillerde tıraş olmam kartuşluya döneceğim yerine. Hızlı tıraş içinde akşamdan yada ertesi gün için her hangi bir saatte yatmadan önce sabah erken kalkıp vs. tıraş oldum mu yetiyor. Umarım soruları olan arkadaşlara yardımım olmuştur.

İllede kartuşlu mu tercih edeceksiniz jilet deneseniz bile. Kesin olan bir şey var o tıraş sabunu ve fırça köpük ritüelini asla bırakamayacağız. Herkese keyifli tıraşlar...
Cevapla
Bir süredir yaprak jiletli makinalarla klasik tıraş oluyordum fakat tahriş ve yakın tıraş konusunda problem yaşadım bugün Gillette fusion 5 bıçaklı makina kullandım fırça ve sabunla sonuç mukemmel ne tahriş ne yanma yok üstelik çok yakın bir tıraş oldu...
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: