Hayatınızı Değiştiren Filmler

[neoromancer]

Aslında bu sanatın tarihi sürecini biçimlendirmiş ve hala iyi eserler olarak kalabilen ürünlerin yaratıcılarını hatırlamak lazım ...
Mesela ilk toplumsal konuları işleyen filmlerin öncüsü ve kuramcı Sergey Eisenstein,Bilimkurgu Sinemasının atası Fritz Lang ,Sanat sinemasına büyük bir sanatçıyıda katarak(S.Dali) yaptığı sürrealist çalışmayla önderlik etmiş L.Bunuel,komedi dalında tabiiki Şarlo karakterini ölümsüzleştirmiş C.Chaplin

Sinema aslında bir dildir..görüntüler ve seslerle yapılan anlatıdır ,müziğin ve görüntülerin incelikli ve ustaca (yada bazen acemice)kullanılmasıyla ortaya çıkan bir sanat eseridir, yansıttığı şeyi izleyen gözün donanımı ve keskinliğiyle, ona gerçek değerini verecek seyircinin talebi ve beğenisiyle gelişir güzelleşir....

Michel Foucault bir yazısında insanın yaşam anlayışına atfen''bir resim-müzik bir kitap yada bir heykel bir sanat eseri olabiliyorsa bir insanın yaşamı neden olamasın'' sorusunu sorarak aslında sanatla yaşamın ne kadar içiçe olduğunu vurgulamıştır.

Yaşadığımız zorlu hayatta insan hayatını değiştiren o kadar çok olumsuz unsur varki; Sinema Edebiyat Müzik bunlar arasında birer vaha gibi kalıyor..ve gerçekten insan hayatına etki edebilecek (hatta etmesi gereken) en güzel yaratılar bence..''Bir kitap okuyup hayatı değişen insanlar''ın olduğu yerde elbetteki bir film izleyip hayatları değişen insanlarda olacaktır daima..umudumuz bu değişimin dünyayı daha güzel adaletli ve yaşanılır hale getirmesi.

Arkadaşlar çok güzel filmler ve sanatçıların adını yazmışlar hepsi güzel hepsi kaliteli ...ben değişik bir liste yaparak izlenmesi zor bir liste yapayım dedim kimi mide kaldıracak, kimide gözleri faltaşı gibi (Eyes Wide Shot-S.Kubrick) açacak içeriklere sahip filmler...bunlardan herhangi birini sonuna kadar izleyebilecek arkadaşlar gerçekten sinema sevdalısı demektir


Un chien andalou (1929) Bir Endülüs Köpeği - L.Bunuel
Salò o le 120 giornate di Sodoma – Salo, or the 120 days of Sodom – Salo Ya Da Sodom’un 120 Günü (1975)P.P.Pasolini
A Clockwork Orange – Otomatik Portakal (1971)S.Kubrick
Cannibal Holocaust (1980)Yamyam İşkencesi-R. Deodato
Pink Flamingos (1972)Pembe Flamingolar-J.Waters
Les yeux sans visage (1960)Çehresiz Gözler-G. Franju
Nuit et brouillard (1955)Gece ve Sis-A. Resnais
Hei tai yang 731 – Güneşin Arkasındaki Adam-Tun Fei Mou (1988)
Koroshiya 1 (2001) Katil Ichi-Takashi Miike
Odishon – Audition – Ölüm Provası (1999)-Takashi Miike
Funny Games (1997)Ölümcül Oyunlar-M.Haneke
Videodrome (1983)Eraserhead (1977) D.Lynch
Antichrist (2009)Deccal-l.von Trier
Taxidermia-(2006)Gryörgi Palfy
The Last House on the Left – Soldaki Son Ev (1972) -W.Craven

Kolay Gelsin

[Men-Sup]

@neoromancer komşumuzun yazısı üzerine anca Nuri Bilge Ceylan bizzat gelip birkaç birşey yazabilirdi herhalde. Ben o yüzden sanatsal kısma hiç girmeden çok etkilendiğim bir filmi (sizlerin listesinde yoktu,bahsetmezsem olmaz dedim) söyleyeyim :Usual Suspects.


SM-J500F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[surhay5]

Dr. Strangelove
Kiss of the Dragon (bu herkesin tarzı olmayabilir ama ısrarla tavsiye ederim, Zeki Karyo döktürmüş bence)
Leon-The Professional (500 kere izledim, pişman değilim, yine izlerim)
Million Dollar Baby
Vs.
Hayatı filmler değiştirmeyebilir belki, hayaller değiştirir. Hayal dünyamızı da izlediğimiz filmler, okuduğumuz kitaplar gibi dışarıdan etkileşimler sayesinde zenginleştirebiliriz diye düşünüyorum naçizane.

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Serjames]

Hayatı filmler değiştirmeyebilir belki, hayaller değiştirir. Hayal dünyamızı da izlediğimiz filmler, okuduğumuz kitaplar gibi dışarıdan etkileşimler sayesinde zenginleştirebiliriz diye düşünüyorum naçizane.

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
[/quote]

@surhay5 ,+1

[chevalier]

Groundhog day - http://www.imdb.com/title/tt0107048/

Hayatimi degil ama hayata bakisimi degistirmemde katkisi oldugu kesin. Filmdeki mesaj cok onemli. Bill Murray'in en iyi filmi (Lost in translation ile birlikte) sanirim.

[Eskiuyebyr]

Herkes konu başlığını bir gömüyor önce
Bir DE , bir fırça , bir sabun bile hayatımızda bu kadar fark yaratabiliyorken iyi kurgulanmış bir sanat eserinin tabiki önce bakış açımızı sonra da hayatımızı degiştirebilmesi neden mümkün olmasın?
Bahsettiğim İskoçlaşmak ya da mafya üyesi olmak değil, minik değişimler yaşamda çok şey farkettilebilir.
Ki zaten sinemanın hatta görsel medyanın bireyi ve toplumu etkileme ve dönüştürme gücü hakkında çok şey anlatabilecek makalelere netten kısa bir araştırma ile ulaşabilirsiniz.

[surhay5]

Herkes konu başlığını bir gömüyor önce
Bir DE , bir fırça , bir sabun bile hayatımızda bu kadar fark yaratabiliyorken iyi kurgulanmış bir sanat eserinin tabiki önce bakış açımızı sonra da hayatımızı degiştirebilmesi neden mümkün olmasın?
Bahsettiğim İskoçlaşmak ya da mafya üyesi olmak değil, minik değişimler yaşamda çok şey farkettilebilir.
Ki zaten sinemanın hatta görsel medyanın bireyi ve toplumu etkileme ve dönüştürme gücü hakkında çok şey anlatabilecek makalelere netten kısa bir araştırma ile ulaşabilirsiniz.

Bahsettiğiniz durum bilgiye ulaşmanın görece daha zor olduğu dönemler için daha geçerli bir tespit diye düşünüyorum. Büyük kitlelerin bir sinema gösterimi, bir televizyon ya da tiyatro oyunu ile sokaklara döküldüğü günler oldu. İyi ve kötü örnekleri ülkemizde de yaşandı.
Ama günümüz şartlarında zaten inanılmaz bir görsel bombardımana tutuluyoruz hepimiz. Neyin kaliteli veya özel olduğunu çok fazla irdeleyemeden hemen peşinden başka bir şey geliyor.
Bu durum sanırım günümüz insanını daha dalgın ve az etkilenir bir zihin yapısına soktu.

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[mcema]

Sinemanın ustaları onun sadece bir dilini değil estetiğini de belirlediler. İçinde Zamyatin'in olmadığı kaç bilim kurgu vardır? Onsuz Orwell düşünülemez bile.

Bunuel'in kaybolan ağızda çıkan koltuk altı kılları bu güne yapılmış bir eleştiri gibidir. Görüntü rahatsız edicidir ama yaşanandan daha fazla değil.

Bu arada listeye Tarkovski'nin Stalker, Ayna ve Solaris'ini de ben eklemiş olayım

Keyifli günler dilerim

Aslında bu sanatın tarihi sürecini biçimlendirmiş ve hala iyi eserler olarak  kalabilen ürünlerin yaratıcılarını hatırlamak lazım ...
Mesela ilk toplumsal konuları işleyen filmlerin öncüsü ve kuramcı Sergey Eisenstein,Bilimkurgu Sinemasının atası Fritz Lang ,Sanat sinemasına büyük bir sanatçıyıda katarak(S.Dali) yaptığı sürrealist çalışmayla önderlik etmiş L.Bunuel,komedi dalında tabiiki Şarlo karakterini ölümsüzleştirmiş C.Chaplin

Sinema aslında bir dildir..görüntüler ve seslerle yapılan anlatıdır ,müziğin ve görüntülerin incelikli ve ustaca (yada bazen acemice)kullanılmasıyla ortaya çıkan bir sanat eseridir, yansıttığı şeyi izleyen gözün donanımı ve keskinliğiyle, ona gerçek değerini verecek seyircinin talebi ve beğenisiyle gelişir güzelleşir....

Michel Foucault bir yazısında insanın yaşam anlayışına atfen''bir resim-müzik bir kitap yada bir heykel bir sanat eseri olabiliyorsa bir insanın yaşamı neden olamasın'' sorusunu sorarak aslında sanatla yaşamın ne kadar içiçe olduğunu vurgulamıştır.

Yaşadığımız zorlu hayatta insan hayatını değiştiren o kadar çok olumsuz unsur varki; Sinema Edebiyat Müzik bunlar arasında birer vaha gibi kalıyor..ve gerçekten insan hayatına etki edebilecek (hatta etmesi gereken) en güzel yaratılar bence..''Bir kitap okuyup hayatı değişen insanlar''ın olduğu yerde elbetteki bir film izleyip hayatları değişen insanlarda olacaktır daima..umudumuz bu değişimin dünyayı daha güzel adaletli ve yaşanılır hale getirmesi.

Arkadaşlar çok güzel filmler ve sanatçıların adını yazmışlar hepsi güzel hepsi kaliteli ...ben değişik bir liste yaparak izlenmesi zor bir liste yapayım dedim kimi mide kaldıracak, kimide gözleri faltaşı gibi (Eyes Wide Shot-S.Kubrick) açacak içeriklere sahip filmler...bunlardan herhangi birini sonuna kadar izleyebilecek arkadaşlar gerçekten sinema sevdalısı demektir


Un chien andalou (1929) Bir Endülüs Köpeği - L.Bunuel
Salò o le 120 giornate di Sodoma – Salo, or the 120 days of Sodom – Salo Ya Da Sodom’un 120 Günü (1975)P.P.Pasolini
A Clockwork Orange – Otomatik Portakal (1971)S.Kubrick
Cannibal Holocaust (1980)Yamyam İşkencesi-R. Deodato
Pink Flamingos (1972)Pembe Flamingolar-J.Waters
Les yeux sans visage (1960)Çehresiz Gözler-G. Franju
Nuit et brouillard (1955)Gece ve Sis-A. Resnais
Hei tai yang 731 – Güneşin Arkasındaki Adam-Tun Fei Mou (1988)
Koroshiya 1 (2001) Katil Ichi-Takashi Miike
Odishon – Audition – Ölüm Provası (1999)-Takashi Miike
Funny Games (1997)Ölümcül Oyunlar-M.Haneke
Videodrome (1983)Eraserhead (1977) D.Lynch
Antichrist (2009)Deccal-l.von Trier
Taxidermia-(2006)Gryörgi Palfy
The Last House on the Left – Soldaki Son Ev (1972) -W.Craven

Kolay Gelsin

[dikdik_s]

@neoromancer

Abi ya, konuyu kitlemişsin. Şimdi bu derinligin ustune yazmaya cekiniyor insan.

[neoromancer]

@neoromancer

Abi ya, konuyu kitlemişsin. Şimdi bu derinligin ustune yazmaya cekiniyor insan.

Serdar kardeş yorumun tarihine bakarsan epeyce bir süre önce yapıldığını göreceksin...insanın bazen derin düşüncelere daldığı zamanlar olur ya öyle bir ana denk gelmiştir belki hatırlamıyorum...ayrica forumda (burası bir traş forumu)konu dışı bölümlerinde o kadar çok sofistike yazı mevcutki burdaki yorumumdan a$ağı kalır yanları yok..ve devamında gelen değerlendirmeler vs..derinliği gayet fazla...böyle olunca fenamı oluyor?bence tamda olması gereken oluyor..yani insanın kendine bakarken kendiyle ilgilenirken(traş olma anı)ki ruh hali reflex olarak kendi zihnine ruhuna da sirayet ediyor ve burası gibi samimi bir ortami buluncada ordan çıkan şeyler sizler gibi konuya vakıf düzeyli dostların varlığı sayesinde paylaşıma dönüşüyor..benim açımdan durumun özeti budur..sevgi ve saygıyla

A0001 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi