16/10/2021, Saat: 10:14
Bence 60 lira hiç pahalı değil. Kaliteli yağlar ve esanslar kullanarak ürün yapmak, özellikle de sınırlı sayıda ürün yapmak son derece maliyetli bir iş. Öyle 20-30 liraya asla kaliteli bir ürün yapılamaz. 3 kuruşa beş köfte olmaz, hele günümüz ülke ekonomisinde.
Ürünü denemesem de denemiş kadar oldum güzel inceleme sayesinde. Koku ve ambalaj işine katılıyorum. Ama ambalaj işi zamanla sonraki partilerde çözülebilecek bir durum. Öncelik ideal ürünü ortaya çıkarmak ve bunu istikrarlı olarak üretebilecek hale gelmektir. Sonrasında ürün dağıtıma verileceği zaman ambalaj meselesi çözülür. Fakat koku işi bu sürecin en zoru. Ben henüz ülkemizde koku işini kotarabileni görmedim. Çünkü amatör bazda yapılan küçük üretimlerde yüksek kalite esansiyel yağlarla ürün yapmak çok zor ve pahalı oluyor. E kimse de daha başlar başlamaz hadi 10bin sabun yapayım demez. Ben "parfüm" esansı meselesine kesinlikle karşıyım. Hepsi yapay kokuyor. Ayrıca kendini kanıtlamış bir parfümün esansıyla gidip kozmetik ürünü yapmak dolum parfüm yapmak gibi bir taklitten ibaret bir şey. Her zaman orjinal olmak lazım. En basiti doğal tek ya da ikili esans olması lazım. Misal sandal ağacı ve mürrüsafi, bergamut ve ardıç gibi uyumlu ver temel ikililer. Bunlar da en kaliteli ve doğal esanslar alınarak üretilmeli. Yoksa çok sentetik kokuyor ya da zayıf oluyor. Benim yine de ülkemiz üretimlerinde koku başarımından yana ümidim yok. Ama performans konusunda güzel şeyler çıkabiliyor. Ben de katılıyorum Martin Amca sabunları şu ana kadarki denediğim en iyi yerli sabunlardır. Koku meselesi çözülse dünyada yok satabilecek performansta ürünlerdi.
Son olarak bu tarz girişimcilerin ürünlerini gelişim aşamasında ülkedeki deneyimli kişiler ve firmalarla paylaşarak yorumlarını alarak ilerlemelerini tavsiye ederim. Bu sayede ürün hedef kitleye tam uygun olarak geliştirilmiş olur. Ürünlerinizi instagramda satacak şekilde değil, tüm dünyaya satılabilecek ürünler olarak planlayarak dizayn etmeniz asıl başarıyı getirir ki kalıcılık ancak böyle olur.
Ürünü denemesem de denemiş kadar oldum güzel inceleme sayesinde. Koku ve ambalaj işine katılıyorum. Ama ambalaj işi zamanla sonraki partilerde çözülebilecek bir durum. Öncelik ideal ürünü ortaya çıkarmak ve bunu istikrarlı olarak üretebilecek hale gelmektir. Sonrasında ürün dağıtıma verileceği zaman ambalaj meselesi çözülür. Fakat koku işi bu sürecin en zoru. Ben henüz ülkemizde koku işini kotarabileni görmedim. Çünkü amatör bazda yapılan küçük üretimlerde yüksek kalite esansiyel yağlarla ürün yapmak çok zor ve pahalı oluyor. E kimse de daha başlar başlamaz hadi 10bin sabun yapayım demez. Ben "parfüm" esansı meselesine kesinlikle karşıyım. Hepsi yapay kokuyor. Ayrıca kendini kanıtlamış bir parfümün esansıyla gidip kozmetik ürünü yapmak dolum parfüm yapmak gibi bir taklitten ibaret bir şey. Her zaman orjinal olmak lazım. En basiti doğal tek ya da ikili esans olması lazım. Misal sandal ağacı ve mürrüsafi, bergamut ve ardıç gibi uyumlu ver temel ikililer. Bunlar da en kaliteli ve doğal esanslar alınarak üretilmeli. Yoksa çok sentetik kokuyor ya da zayıf oluyor. Benim yine de ülkemiz üretimlerinde koku başarımından yana ümidim yok. Ama performans konusunda güzel şeyler çıkabiliyor. Ben de katılıyorum Martin Amca sabunları şu ana kadarki denediğim en iyi yerli sabunlardır. Koku meselesi çözülse dünyada yok satabilecek performansta ürünlerdi.
Son olarak bu tarz girişimcilerin ürünlerini gelişim aşamasında ülkedeki deneyimli kişiler ve firmalarla paylaşarak yorumlarını alarak ilerlemelerini tavsiye ederim. Bu sayede ürün hedef kitleye tam uygun olarak geliştirilmiş olur. Ürünlerinizi instagramda satacak şekilde değil, tüm dünyaya satılabilecek ürünler olarak planlayarak dizayn etmeniz asıl başarıyı getirir ki kalıcılık ancak böyle olur.
http://tiraskeyfim.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/