Geleneksel Tıraş Forumları

Tam Versiyon: Gerçeği biliyor olmak,anladığınız anlamına gelir mi?
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2 3
ad3dc3ea8eebb9b3d7fa294f43746654.jpg

Herşey Schrödinger’in kedisiyle başladı.Basit bir mantıkla çözülemeyecek bir problem de değildi aslında.Kutuya koyulan kedi gözlem durumuna göre Ya ölü Ya diriydi.Önemli olan bozunma yarı ömrü bir saat olan radyoaktif elementin nasıl davranacağı idi belki de.Olasılıklar üzerine kurulu kuantum dünyası yıllarca bu soruya cevap aradı,halen de arıyor.Schrödinger’in kedisinin akıbeti kutuyu açmadan çözülemiyor.Hoş,görmeden de gözlem olamayacağına göre kedi hem ölü hem diri.

Gerçek bu kadar basit belki de,ne Platon kadar idealar dünyasındayız ne de Kant gibi katı bilimsel gerçeklerle.Düşünüyorsak biz de varız ya da kendi gerçekliğimizden sıyrılamadığımız için doğru düşünemiyoruz belki de.Nietzche kadar yalnız,übermensch’den yola çıkıp etnik temizlik yapan Hitler kadar cani olamıyoruz.Einsten size anlatabiliyor olsa da biri uzaya giden,diğeri dünyada kalan ikizlerin hikayesini,eski bir kızılderili atasözünde dediği gibi “ayakkabılarını giymeden’’ anlayamıyoruz birilerini.Kuantum gerçeğini bilmek,kedinin durumunu anlamamızı sağlamıyor elbet.

Eskiler farklı bir Leyla ile Mecnun hikayesi anlatırlardı bir zamanlar.Mecnun’un durumunu gören ahali sevdasından çöllere düştüğü Leyla’sını merak etmiş,köyde aralarında heyet oluşturup Leyla’yı bulmaya yollamışlar.Gel zaman,git zaman sonunda ücra köylerin birinde Leyla’nın evini bulan ahali bir telaş çaldıkları kapıyı pek de albenisi olmayan,alelade bir kızcağız açınca hevesleri kursaklarında gerisin geri köyün yolunu tutmuşlar.Mecnun’un yanında soluğu alır almaz,patlatmış içlerinden biri: “Leyla’yı görmeye gittik.” demiş.Anlattığın kadar güzel değil.Aşktan bitap düşmüş olan Mecnun,Leyla ismini duyunca hafif doğrulmuş: “Siz onu bir de benim gözümden görün!”

İşte böyleydi a dostlar,gerçeği bilmek değil,kimin gözünden gördüğüne göre de değişiyordu demek ki.Bilimsel anlamda vücudundaki hormonal değişimler,kan basıncının yükselmesi,göz bebeklerinin büyümesi aşktı belki ama Hipokrat’a sorsan kardiyovasküler problemin olabilir,dikkat et derdi.Mecnun’da gördüğün,Hipokrat’ta anlamadığındı.

Başkasının gözlerinden bakamıyordun hayata,hani mavi,yeşil,ela tamam da düz kahve olmuyordu mesela.Her insan kendi gerçeğini yaşıyordu bu hayatta.Kimi daha şanslı kimi daha şanssız.Bilim adamları size aşkın mutluluk endeksi sonuçlarını veriyor,beynin ön lobunun neden coştuğunu gerekçelerle açıklayabiliyordu.Unuttukları şey bilmediğin bir gerçeğin gerekçesinin kolay olduğuydu aslında.Koca ayağa bir açıklama vardı,ruhumuz 21 gram gelebiliyordu pekala.Sonsuza kafa basmıyordu ama tümden gelen tüme varıyordu nasılsa.Entropi de kolaydı,düzensizliğin düzeni vardı belki ama herşey 0’a yaklaşmaya muktedirdi bu hayatta.Sonsuza basmıyordu ama sonu anlıyordu kafa.

Mesela ben; şimdi ki aklım olsa daha az alır,daha çok okurdum.Girişmezdim sedefle video izlemeden.Artizanmış,doğalmış bırakırdım.Ivıra zıvıra harcayacağıma en güzelinden bir ustura çekerdim yanıma,kullanmasam da olur derdim,bakar dururdum nasılsa.Az yorum yapar,çok gözlerdim.Herşeyi tatbik etmez,önce izlerdim.Yabancı siteleri karıştırır,tarihini daha çok öğrenirdim mesela.İmkan olsun ziyaret ederdim,bıçakçı bir abi bulur,sohbet ederdim.

Şimdi ki aklım olsa,teknik derdim en çok.Bastıramayacaksın yazardım banyo dolabına kalın harflerle,jilet falan boşver,en iyi tıraş en güzel aletle.Güzel bir dolap yapmaya girişirdim mesela,iki sıra fırça dizer,boy boy taslarımı koyardım en alta.

Benim şimdiki aklım olsa az konuşur,çok yazardım mesela.Konu tıraş değil derdim sadece,babandan Ne gördün bilmem ama bir Arko’n olsun derdim tıraş dolabında.

Ben anladığın anlamda yüzümü hiç tıraş etmedim,mevzuu hayattı; sen farketmedin...


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
@ahraz Caner kardeşim,
Uyku tutmadı biraz forumumuzu ziyaret edeyim ne var ne yok bir bakayım dedim..
Güzel yazını ve birbirinden güzel metaforlarını keyifle okudum..
Sonra aklıma söyleyeni hatırlamadığım
“İnsan gençliğinde öğrenir, yaşlandığında anlar” sözü geldi ve hemen arkadından @Saltuk üstadımızın anlamıyanlara sazla anlatımı “sazı ...san az” ı geldi Smile
Emeğine sağlık Can kardeşim dolu dolu bir solukta dökmüşsün yazıya düşüncelerini..
(25/11/2017, Saat: 04:30)Tahir Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]@ahraz Caner kardeşim,
Uyku tutmadı biraz forumumuzu ziyaret edeyim ne var ne yok bir bakayım dedim..
Güzel yazını ve birbirinden güzel metaforlarını keyifle okudum..
Sonra aklıma söyleyeni hatırlamadığım
“İnsan gençliğinde öğrenir, yaşlandığında anlar” sözü geldi ve hemen arkadından @Saltuk üstadımızın anlamıyanlara sazla anlatımı “sazı ...san az” ı geldi Smile
Emeğine sağlık Can kardeşim dolu dolu bir solukta dökmüşsün yazıya düşüncelerini..

Cok benzer seyler yazıcaktım. Tahir abim daha guzel cumleye dokmus. "Deneme" türü gibi olmus edebiyatta sanırım. Caner sagolasın, yuregine klavyene saglık.
(25/11/2017, Saat: 03:50)ahraz Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Ben anladığın anlamda yüzümü hiç tıraş etmedim,mevzuu hayattı; sen farketmedin...

Üstadım çok güzel yazmışsınız. Uzun süredir bunu düşünüyordum. Tıraş hayatı biraz yavaşlatma mevzusuydu sanki

Genel olarak tüm hobilerde benzer bir durum var. Bunu en çok şirketlerde açılan hobi topluluklarında görüyorum. Ama burada daha ciddi bir farklılık var. Bir tür ritüel halini almış durumda tıraş olayı Smile

Ritüellerde malzemelere/araçlara önem atfedilir. (Şamanın davulu, tası, başındaki tüyler, asası vs) Başka biri bazen bunlarla ritüeli yapacağını sanır ama araçlar içindeki öz ve eğitim (çile) süreci sona ermeden pek işe yaramazlar. Belki özellikle yeni başlayanların da sabuna/jilete saldırmasının altında bu yatıyordur. Oysa önemli olan tekniktir(eğitim/çile sonucu oluşur) ve giderek sadeliğe gidilir erme yolunda. ( bir ekmek/bir hırka) - Bir ustura bir arko...

Şu deyişle noktalayayım

“Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Dünya kadar malın olsa ne fayda
Söyleyen dillerin söylemez olur
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda”

https://youtu.be/MymBCYSicVU
(25/11/2017, Saat: 04:30)Tahir Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]@ahraz Caner kardeşim,
Uyku tutmadı biraz forumumuzu ziyaret edeyim ne var ne yok bir bakayım dedim..
Güzel yazını ve birbirinden güzel metaforlarını keyifle okudum..
Sonra aklıma söyleyeni hatırlamadığım
“İnsan gençliğinde öğrenir, yaşlandığında anlar” sözü geldi ve hemen arkadından @Saltuk üstadımızın anlamıyanlara sazla anlatımı “sazı ...san az” ı geldi Smile
Emeğine sağlık Can kardeşim dolu dolu bir solukta dökmüşsün yazıya düşüncelerini..


“İnsan gençliğinde öğrenir,yaşlandığında anlar”. Güzel söz abi,teşekkür ederim.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

(25/11/2017, Saat: 11:54)dikdik_s Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Cok benzer seyler yazıcaktım. Tahir abim daha guzel cumleye dokmus. "Deneme" türü gibi olmus edebiyatta sanırım. Caner sagolasın, yuregine klavyene saglık.


Sağol abim,Beğenmene sevindim.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

(25/11/2017, Saat: 11:56)Dragon Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ] Üstadım çok güzel yazmışsınız. Uzun süredir bunu düşünüyordum. Tıraş hayatı biraz yavaşlatma mevzusuydu sanki

Genel olarak tüm hobilerde benzer bir durum var. Bunu en çok şirketlerde açılan hobi topluluklarında görüyorum. Ama burada daha ciddi bir farklılık var. Bir tür ritüel halini almış durumda tıraş olayı Smile

Ritüellerde malzemelere/araçlara önem atfedilir. (Şamanın davulu, tası, başındaki tüyler, asası vs) Başka biri bazen bunlarla ritüeli yapacağını sanır ama araçlar içindeki öz ve eğitim (çile) süreci sona ermeden pek işe yaramazlar. Belki özellikle yeni başlayanların da sabuna/jilete saldırmasının altında bu yatıyordur. Oysa önemli olan tekniktir(eğitim/çile sonucu oluşur) ve giderek sadeliğe gidilir erme yolunda. ( bir ekmek/bir hırka) - Bir ustura bir arko...

Şu deyişle noktalayayım

“Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Dünya kadar malın olsa ne fayda
Söyleyen dillerin söylemez olur
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda”

https://youtu.be/MymBCYSicVU


Eyvallah.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Sevgili @ahraz; bazı insanların içinde peydah olan, ev sahibine varlığını hissettiren, aklında dolanan ama bir türlü de sözlere, yazıya, notalara, seramiğe, tuvale ... dökülemeyen hisler, düşünceler oluyor. Bazı insanlar da bu bahsi geçenlerden biri vasıtasıyla kendini anlatıveriyor diğerlerinin aksine. Bir yetenek. İlk gruptan biri olarak, sizi ikinci gruba dahil ediyorum ve okurken gerçekten keyif alıyorum. Bir araya toplamaya çalışsam saatlerimi harcayacağım ama gene de sonuçtan memnun kalmayacağım bir düşünce selinin benzerini, size özel bir şekilde akıtmışsınız harflere. İçeriğin ahengi ve yazım diliniz çok güzel. Bu işi meslek olarak icra eden veya eğitimini almış çoğu kişi kadar güzel. Ben fikrimde sabitim komşum, daha doğrusu bu başka bir komşumuzun fikriydi ama okuyunca ben de sahiplendim, siz bu yeteneğinizi sahipsiz bırakmayın, yazın. Hayat telaşesi içinde yumurtadan çıkan rahatsız bir sorumluluğa dönüştürmeden, kendinizi sıkmadan yazın. İster buraya yazın, ister bir dergiye yazın, ister bir blog açıp yazın, ister bir günlük alın kendinize ona yazın ama kesinlikle yazın. O aklınıza gelip duran düşünceleri kimse okumasa bile ifade etmiş olmanın verdiği hafifliği hissedecek şekilde yazın. Biz tabi ki isteriz ki biz de okuyalım, okumanın verdiği o keyifi sizden de alalım ama herhangi bir sebeple bize yazmayacak olursanız bile en azından bir köşeye kendiniz için yazın. Bir kaç yıl sonra kendinize, belki evladınıza bıraktığınız en güzel miras olur.
Doğru.Kendime ya da evlatlarıma bir miras.Güzel fikir.Bugün benim için kıymetli olan bir abime ve kardeşime de söyledim,birkaç dergiye gönderme niyetim var aslında.Tabii burada aslolan basılmaya değer birşeyler yazmak-yazabilmek değil,onu herkes yazıyor,okunmaya değer olmak,zor iş.Cesaretlendirdiğiniz için teşekkür ederim.Eyvallah @FurkanY



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
@ahraz, samimi düşüncelerimdir. Siz yazın biz basılmasa da okuruz komşum.
çok güzel bir anlatım, keyifle okudum, içerik kadar dil bilgisi de çok güzel


içimizde ekşi sözlük yazarlarının olduğunu biliyorum, bu tip alanlarda paylaşılabilir

saygılar
@rocnel Teşekkür ederim güzel yorumunuz için.Ekşi sözlük ve yazarlığı hakkında bilgi sahibi değilim.Üye olmam mı gerekiyor? Özelden kim olduğunu paylaşabilirseniz sormak isterim.Selamlar Murat Bey.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Sayfalar: 1 2 3