Geleneksel Tıraş Forumları

Tam Versiyon: Eskiye duyulan özlem mi yoksa kaliteli tıraş mı?
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2 3 4 5
(26/12/2016, Saat: 22:14)ahraz Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]@aerials Hocam hani Sweney Todd'du,hani çelik ustura merakıydı? İki çizik yıldırdı mı sizi yoksa kartuşlu ikilemine düştünüz? Sadece yüzün alışması 1 ay sürer Hocam.Biraz sabır gösterin.Ayrıca kartuş konusunda yapılan konuşmalarda orta noktaya gelindiğini hiç görmedim ben forumda.Hatta bilerek/isteyerek konuyu hortlatanlar olduğuna bile inanıyorum.Eğer de devam edebilirim diyorsanız bol okuma/video izleme ve deneme ile belirli bir zaman sonra Harika tıraşlar çıkartırsınız.Yok,kartuş diyorsanız size kalmış.En azından sabun/fırça kombinasyonunu bozmayın,onlar kalsın.He aklıma gelmişken Sweney inde size selamı var


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Ondan sonra birde usturayla tıraş denemem oldu. Aslında ilke göre baya iyi kestim, beklediğimden çok daha iyi bir tıraş yaptım, yüzümde görünürde sakal bırakmadım ama yüzümü baya tahriş ettim. Akşam tıraş olmama rağmen ertesi gün bile gün boyu hep yüzüm yandı. Bir kaç denemeden sonra elim baya alışır umut var yani. Neyse hal böyle olunca deneme amaçlı sensitive adı altında satılan farklı markaların kartuşlu makinalarını aldım. Aslında ben birazda farklı aletleri denemeyi seviyorum. geleneksel bıçaklara son vermedim ve çelik usturaya kadar gidecek bu iş eminim. Sadece yüzümü en az tahriş edecek şekilde süreci geniş tutyorum.

Benimde Sweney'e selamım var.. Big Grin
H.B sitesinden geçen sene 12 kutu gillette mac 3 traş bıçağı indirime girdi diye almıştım , kaybolan traş fırçası yerine hanım eminönünden ucuzundan bir traş fırçası aldı , bir de baba yadigarı hepimizde olan klasik bakır traş kabı. Şimdilerde küfür eder gibi baktığım arko ve nivea nın tüplü traş kremleri.

Tüm bu alet edevatlarla tatilde olduğum traşlar vs. sonucu sorunsuz olan yüzümde hep tahriş ( faul kısımlar vs. ) oluşunca nefret ettim. Hele aldığım gilette bıçakların lanet bir şekilde performansı , tek kullanımdan sonra hiç bir işe yaramaması üzerine gilette firmasını aradım, bıçakların neden bu kadar berbat olduğunu sordum ? ;

Yetkili bayan ; O bıçakları sıcak suyla kullanamazsınız , o zaman kaygan bantı zarar görür ve verim alamazsınız ( hep aynı jileti kullanıyorum ilk defa böyle rezalet bıçağa rastladım )
Ben ; Kaliteyi bayağı bir düşürmüşsünüz o zaman , ben yıllardır aynı markayı kullanıyorum böyle sorun yaşamadım.
Yetkili bayan ; Dediğim gibi sıcak su ile temas ederse ... bıla bıla ..
Ben ; Hanım efendi ben size nasıl anlatayım ki bu durumu ? nasıl soğuk su ile ağda yapılmıyorsa bende aynı şekilde soğuk su ile traş olamıyorum maalesef dedim ve kapattım.

İstanbul'a döndüğümde traş hakkında düşünürken , yüze ne kadar çok bıçak teması o kadar zarar mantığı ile tek bıçaklı makineleri ve jiletleri araştırmaya başladım. Bu araştırma sonucunda traşkeyfim blog u okuyunca efsunlanmış şekilde siparişlerimi verdim.

Malum yurt dışından verdiğim siparişlerden ,sandal kokulu sanırım... traş sabunu gümrükten geri döndü (kozmetik yasağı). ( aynı sabun tarzlarını buradan öğrendim nasıl sipariş verebileceğimi. )

Jilet üzerinde ki numaralar ve acaba doğru tarafa çevirip mi kullanıyorum paranoyası ile konuyu araştırırken kendimi burada buldum. Ben şuan fevkalade bir acemi olarak bile çok çok memnunum . Gilette mac,tüplü krem , ucuz plastik traş fırçaları vs. halt etmiş , hele bir de ileride ustura vs. geçebilirsem mükemmel olacak.

Yaşasın ilkellik Big Grin
Eskiye duyulan özlem mi yoksa kaliteli tıraş mı?

Sorusuna benim cevabım her ikisi de.

Eskiye duyduğum özlem;
Rahmetli babamın kış aylarında pazar sabahları kahvaltı sonrası salon sobası üzerinde ısınan sıcak su, Arko stick sabun, no name domuz fırça, Perma Sharp jilet, no name 3 parçalı DE alet ile olduğu tıraşı izlerken aldığı keyfi hissetmek forumumuz özelinde eskiye duyduğum özlemin somutlaşmış bir örneği. Tıraş sonrası babam, ben ve erkek kardeşimin hunharca Boğaziçi limon kolonyası tüketmemiz ise (soba da bol bol nasibini alırdı) ayrı bir hatıradır benim için.

Kaliteli tıraş;
Ben bu foruma üye olduğum günden beri bu forum dışındaki insanlarla ilgili hiç yorum yapmadım. Hatta forum üyesi arkadaşlarımızın tercihleri de beni hiç ilgilendirmiyor. Herkesin tercihleri için saygılı olurum. Benim kaliteli tıraş anlayışımda ilk kriterim hijyendir. Bu nedenle kartuş olayına hiç bulaşmadım. Hem hijyen, hem tahriş nedeniyle her tıraşta yeni jilet açarım, ikinci defa kullanmam. Tercihim Rapira. Temel sabunum Arko stick, ancak bugünlerde Barbaros sabun kullanıyorum ve çok memnunum. Fırçam Omega domuz, kullanılmamış yedeği her zaman hazır bekler. Bastıra bastıra yüzümde köpük yapmayı sevdiğim için porsuk fırçalara uzağım. Forumda bulursam bir tane Tipsoft edinmek istiyorum. Alet Mühle R106, yıllardır kullandığım için sıkıldım, Merkur 42C ile devam etmek istiyorum. Acelem yok, IMPA'ya gelince alırım. Foruma üye olduktan sonra aşırı limon kolonyası tüketimini bıraktım. Tıraş sonrasını hanıma ait soothing özelliği olan, kokusuz ve herbal kremler ile hallediyorum. Vazgeçilmez parfümüm Zino Davidoff ile son noktayı koyuyorum. Bunu hemen hemen her gün yapıyorum. Hassas bölgeleri de aynı yöntem ile Feather TTO alet kullanarak tıraş ediyorum. Parfüm sıkmıyorum.
Sayfalar: 1 2 3 4 5