Geleneksel Tıraş Forumları

Tam Versiyon: Sonsuz Felsefe...
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2 3
Bu başlıkta evvelemirde hukukçu olduğum için anladığım bölümlerle bir başlangıç yapmak istedim, fikirleri çok değerli hocamız Martin ve Sertaç üstadlarımız ve bu konuya ilgi duyan, okumak yahut fikirleriyle katılmak isteyen üyelerimizi davet ediyorum..

Evet konu felsefe, düşünce tarihi, bu tarihte imzaları bulunan kantlar, Sartreler, aristo ve platonlar, felsefenin her alanında her konuya ilişkin felsefik yorumlarını buraya yazabilirler..

Ve önemle belirtmek isterim düşünceler alıntı yahut şahsi olabilir, her konuda serbestçe bunları saygı çerçevesinde ve dayanak gösterilerek yapılması zaruridir, aklımıza geleni değil, belki bir ideal felsefe oluşturabilmek adına kırıcı olmadan inançlara saygı gösterilerek yazılarımızı paylaşalım.. Tşk ederim..

İyi paylaşımlar..

Başta belirttiğim gibi felsefe biliminin, aklımızı karıştırmasına izin vermeden, akla mantığa uygun ve kendi alanım olan hukuka ilişkin bölümü hukuk felsefesi adına kısa bir bilgilendirme ile başlıyorum..

Hukuk felsefesinin temel çözüm uğraşısı, hukukun kaynak ve amacı, adaletin temini, ideal adalet, mevcut hukuk düzenlerinin (Avrupa ve Türkiye'de geçerli olan pozitif hukuk) bu sistemlerin geçerliliği yahut neden hukuk uygulanmıyor, neden kanun koyucular ile uygulayıcılar arasında bu kadar uçurum var gibi sorular sayılabilir.

Ancak pozitivist yahut realist hukuk teorileri açısından bakıldığında bu tanımlamalar eksik hatta yanlış kalacaktır. Hukuk felsefesi, hukukun daha çok adaletin gerçekleşmesi olgusuyla bağdaştırılarak başlıyor kabul edilse de Hans Kelsen gibi pozitif hukuk öncüleri tarafından, hukukun adalet gibi soyut, bilimsel olmayan tanımlar ile ilgilenmemesi gerektiği de savunulmuştur.

Realist hukuk, daha ziyade uygulayıcılar yani yerel yahut yüksek yargı organları arasında cereyan eden ve geçerli hukuk sistemi üzerinde tartışma konusu oluşturan bir hukuk felsefesi alanıdır,

Buna karşılık Pozitif hukuk, adalet kavramının bir üst norm olduğunu kabul ederek, bunun hukukun dışında tamamıyla bir felsefik konu halinde tartışılmasını öngörür..

Bu iki tartışma alanı bakımından yasaların nasıl konulduğu ve uygulayıcıların bunları nasıl yorumladığına ilişkin görüşlerimi zamanla bildireceğim..

Ve tabiiki Yüksek Yargı kararları ile, somut olaylar ile her konuya ilişkin olan yahut olması gerekeni birlikte paylaşacağız..
Aslında üstadım biz adalet kavramını çözümleyip toplumsal kuralları örf ve adetlerle hareket etsek sanki daha mutlu insanlar olacağız gibi. ne zaman işin içine siyasiler politika ve çıkarlara dayalı bir hukuk giriyor adalet kavramını herkes kendine göre yorumlamaya ve kullanmaya başlıyor. Belkide bana öyle geliyor dışarıdan Smile
(30/08/2013, Saat: 22:32)sertaç Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Aslında üstadım biz adalet kavramını çözümleyip toplumsal kuralları örf ve adetlerle hareket etsek sanki daha mutlu insanlar olacağız gibi. ne zaman işin içine siyasiler politika ve çıkarlara dayalı bir hukuk giriyor adalet kavramını herkes kendine göre yorumlamaya ve kullanmaya başlıyor. Belkide bana öyle geliyor dışarıdan Smile

Siyaset, kirli ellerini adalet, bilim ve mümkünse üniversitelerden çekerse zaten kavramlar, gerçek anlamlarını bulacak üstadım, haklısınız..

Adalet üzerine yazacağım, ancak burada diğer bütün bilimlerin felsefesi de yazılabilir. tartışmaları bu konuda gerçekleştirebiliriz Smile
Bana öyle geliyor ki felsefeden uzaklaştığımız oranda millet olarak geri kalıyoruz.Mesela yıllardır bu ülkede yaşıyoruz Türk eğitim felsefesinden bahsedebilir miyiz?
(30/08/2013, Saat: 23:05)ispinoz Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Bana öyle geliyor ki felsefeden uzaklaştığımız oranda millet olarak geri kalıyoruz.Mesela yıllardır bu ülkede yaşıyoruz Türk eğitim felsefesinden bahsedebilir miyiz?

hoşgeldiniz komşum ve güzel bir noktaya değindiniz biz eğitim alıyormuyuz yoksa belirli bilgilerin empoze edildiği bir sistemden mi geçiyoruz? bu eğitim sisteminde özgür ve özgün düşünebilmek mümkünmüdür sorgulamak gerekiyor ki felsefe kısmına gelebilelim Smile
Felsefeden uzaklaşınca, bu topluma, bir daha ne İbn-i Sina Ne de Farabi geldi.Nedenselliğinin cevabı sağlam olmayan hiç bir düşüncenin sonuçsallığı olmaz.Olur da bizdeki gibi olur.
Merhabalar

bu başlığı açmakla çok isabet etmişsiniz teşekkürlerimi sunuyorum.


İslam ve ekonomi ve Türkiye'de İslam Ekonomi ve Ahlak konularına ilgi duyan arkadaşlara aşağıdaki eserleri okumalarını kuvvetle tavsiye ederim. Çünkü bunları okumadan bu ülkenin iktisadi zihniyetini anlamak ve de anlayarak konuşmak mümkün değildir.

1) Max Weber: Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu
2) Mustafa Akdağ: Türkiye'nin İktisadi ve İçtimai Tarihi
3) Sabri Fahri Ülgener: İktisadi Zihniyet ve Dİn
4) Sabri Fahri Ülgener: İktisadi İnhitat Dünyamızın Ahlak ve Zihniyet Meseleleri
5) Stefanos Yerasimos: Az Gelişmişlik Sürecinde Türkiye
6)) Mahmut Arslan: İş Ve Meslek Ahlakı Türkiye ve Dünya Örnekleri, 3 baskı, siyasal yayınevi
Felsefe doğruları arar ama nesnel doğruları
safsata felefenin zıttıdır

12 Eylül 1980 de liselerdeki felsefe dersleri seçmeli din bilgisi zorunlu yapılmıştır.

2010larda ise zorunlu din dersinin yanında seçmeli sünni hanefi islam dersleri kondu

Sonuç olarak Prof.Dr. Gönül Tekin mitoloji ve dinler konusunu tv de tartışırken programcının koyduğu otosansürlere rağmen bu program itikadımızı bozuyor diye eleştiriler aldı

Sonuç olarak bu ülkede tanrının varlığı ya da vahyin felsefik anlamı gibi konularda laf ederseniz dövülebilir, ölüm tehditleri alabilir hatta öldürülebilrisiniz

Sonuç olarak Ebu bekir er razinin bin yıl önce söylediklerini bugün ifade etmeye korkuyoruz
varolun martin üstadım,felsefe başlığının fikir babası sertaç üstaddır.SleepySleepy

sizlerin değerli fikirlerini okumaktan büyük zevk alacağız tşk..
(31/08/2013, Saat: 00:42)mornetto Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]varolun martin üstadım,felsefe başlığının fikir babası sertaç üstaddır.SleepySleepy

sizlerin değerli fikirlerini okumaktan büyük zevk alacağız tşk..

Onemlı olan hepsimizin katkı vermesı üstadlarım fıkır vermemden çok sözlerden ogrenebıleceklerım yenı bakış acıları ve fıkır tartışmalarımız hepsimize renk katacak emınım.
Sayfalar: 1 2 3