Geleneksel Tıraş Forumları

Tam Versiyon: Kartuşlu Tıraş Bıçaklarının Tutulma Nedenleri
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2 3 4
Hangısı ıyı hangısı kotu bılemem ama kartuşlar tıraş olmaktan nefret ederken suan tıraş olmak ıcın bahane yaratıyorum ... Ve ysl nın ünlü sözüne katılıyorum "her zaman stil, Modadan daha önemlidir"..
ben sensor excel 2 modeline yetiştim, ilk tıraşlarımı bununla olmuştum yani. ardından çıkan pilli, pilsiz, yerli malı pek çok kartuşlu makine denedim. kötü yanı, alamadığı sakallarım 2-3 saat içinde yeniden uzamaya ve batmaya başlıyordu elimi sürdüğümde. 10 yıldan fazla aklıma başka yöntem de gelmemişti. berberde gördüğüm ustura aklıma gelen tek ıslak tıraş yöntemi idi. ne forum vardı o vakitle, ne bloglar, ne de internet yaygındı. kendi imkanlarımızla öğrenmeye çabalıyorduk birşeyler. elektrikli makineler zaten hiçbir zaman uymadı bana. daha güzel tıraşı, ekonomikliğini (çoğu kişi biliyor ki ekonomik değil bizim açımızdan lakin denemeler geçtikten sonra yıllığa vurduğunuzda en lüks yöntem bile ekonomik geliyor, geçen üşenmedim hesapladım Smile) bir yana bırakırsak, benim için ıslak tıraş yöntemlerinin verdiği his aşağıdaki gibidir. elbette kişisel bir konu ve tartışmaya açıktır, darılmaca yok Blush
14n24c4.jpg
Bugün geç kalktığım için, 10 dakikada tek perde tıraş oldum. En kısa tıraşım oldu. Eskiden kartuşlu ile daha kısa zamanda olamıyordum zaten. Zaman konusunda da bir dezavantajını görmüyorum artık DE nin.
Hortlatayım muhabbeti. Bana göre en büyük sebebi hızlı olmasıdır. İnsanlar ayrıntılarla uğraşmak istemiyor artık. Hatta sistem tıraş bıçaklarından elektrikli tıraş makinelerine geçiş yapıyor insanlar. Evde yemek yapmak yerine dondurulmuş gıda tüketmek, ütülü giyinmek yerine spor giyinmek, yürümek yerine kısa mesafe bile olsa araçla gitmek, kitap ve eğitimle bilgi edinmek yerine internete başvurmak şehir hayatının vermiş olduğu kültürdür ve bu mantığın tıraşa yansıması da aynıdır. Yetenek gerektirmeyen en hızlı yöntem neyse insanlar ona yöneliyor.
Ana gerekçe ve bahane güvenlik. Sonucu ise klasik ürünlerde üretimi azaltıp sadece kartuşlu aletlerin yaygın dağıtımı ve yaygın kullanımı. Aslında doğrudan kartuşlu aletler yapmamış sanki bunu. Arada Injector aletler varmış, kartuşlu aletlerin atası. DE de ilk çıktığında aynısını usturalara yapmış.

Güvenlik esas çünkü takla bile atsanız kendinizi kesmeniz zor. Oysa EJ89 gibi mülayim bir alet dahi acemilikte yüzünüzü kesebiliyor. Bazı ülkelerde yaprak jilet 18 yaşından küçüklere satılmıyor bile. Uçakla seyahatte kabinde yaprak jilet götüremiyorsunuz ama kartuşlu makina götürebiliyoruz.

Kısacası, modern dünyanın iteklemeleri ve ayak uydurmak zorunda kalan bizler. Eminönü'ne gitmeden, online sipariş vermeden alabileceğiniz belki bir Wilkinson jilet ve makine var, belki bir de Metro'da BIC, Rossmann'da Isana. Oysa ki BIM'de dahi 3-4 çeşit kullan at/kartuşlu makina bulunabiliyor.

Bir gün Filmli fotoğraf makinası vs Dijital fotoğraf makinası konumuna gelir mi bilmem ama gidişat çok da farklı değilmiş gibi.
Selamlar,
19 yıldır araya ufak boşluklar girsede geleneksel yöntemlerle tıraş oluyorum.Fakat cildim teklemeye başladı.Geçmeyen kıl dönmeleri kızarıklıklarım var.30 kadar yeni ve vintage de aletim var,bildiğimiz jiletlerin hepsini kullandım ama cildim rahat durmadı.
3 haftadır blue2 kullanıyorum istemeyerek fakat cilt sıkıntılarım epey azaldı.
Bazen elden birşey gelmeyebiliyor.
Keyifli traşlar....
İnsanlar sevdiği şeylere anlam yükleyebiliyor. Yukarıda forumdaşımız usturayı tabancaya benzetmiş. Misal ben ikisi arasında bir bağ kuramadım. Bizim burada tıraş aletlerine verdiğimiz değeri, dışarıdaki insanlar vermiyorlar. Kimine sakal tıraşı olmak zevk, kimine ise vücudu pislikten arındırma... Kimi için de sakal, bırak pisliği, erkekliğin şanı...

Mesela elektrikli makinelerin de kendine göre ciddi bir fan kitlesi var. Herkesin tercihi ayrı... Ben 15 sene kadar, geleneksel yöntemlerle tıraş oldum. Ancak son 1 senedir, iş yerinde, çekmecede duran bir elektrikli makinem var, aklıma geldikçe, dırt dırt 5 dakikada susuz sabunsuz... Özlüyorum eski günleri, fırçalarımı, kokulu sabunlarımı, ama demek ki heves geçmiş.

Benim naçizane fikrim,
Tıraşı zevk olarak görenin mekanı malum, geltir...
Pislikten arındırma diyenlerin, kartuş...
şimdi değerli komşularım, değerli komşularım diyorum çünkü bu konu başlığını açan kullanıcı 25/11/2017, Saat: 16:43 den beri forumda yok. zaten iki tane mesajı okumuş sonra kısa bir teşekkür hepsi o belli ki soru sormak için sorulmuş?

Gelelim sorunun içeriğine bu soru tam anlamı ile bir tez konusudur. Aramızda bu konuya hakim bir çok kişi illa ki bulunur ama bildiğim kadarıyla şöyle bir kavram var "Planlı Eskitme"

Yani arz ve talep ile oluşan üretim tüketim dengesinin arsındaki mesafe kartuşlu tıraş bıçaklarından önce şöyleydi;
Üretim >>>>>Tüketim >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Yeni Talep>Üretim>>>>>
Yani Tüketicinin aldığı ürünü yenisi ile değiştirme süresi uzun olduğu için üreticiler raf devir hızını bir türlü ivmelendiremiyorlardı.
Sonra ne oldu?

Kısa ömürlü "Planlı Eskitme" ile kartuşlular üretilmeye başlandı ve
Üretim >>>Tüketim>>Yeni Talep>>>Üretim>>>

Yani?
Kartuşlulardan önce üretim maliyeti 5 birimden işlevsel ama daha düşük kalite ürünler ile 3 birim maliyete düştü. Ürünün raflardaki devir hızı 20 birimden 2 birime düştü ancak talep 1 birimden, 3 birime yükseldi.

Neden talep 1 den 3 e katladı?

öncelikle eskiden 1 adet makine ile ömür boyu kullanım yapılıyordu. Kartuşlu sistemlerde ise işlevsellik ile ters orantıda olan kullanım ömrü yüzünden talep arttı. En az bir kafada olmak üzere 3 yedek. yada 5 adet kullan at paketler ile insanlara ihtiyaç fazlası tek seferde satılmaya başlandı. Bu işin ticari boyutu ile bu hale geldi bir de bunu reklam boyutu var.

Reklam boyutu ne yaptı?

Reklam ile insanlara empoze edilen ürün: yeni ve modern bir yaşam için bunu kullanın! Eski kötüdür yeni iyidir! Siz hala bunu mu kullanıyorsunuz! gibi sloganlar ile insanlara tüketim kültürü aşılandı.(sadece tıraş için değil iğneden ipliğe her tüketim ürünü için geçerli olan bir tüketim) Ayrıca bunun üzerine bir de reklam yüzü olan ünlüler, sporcular, sinema yıldızları işin içine karıştı ve algı yönetimi ile daha konforlu, daha modern, son teknoloji iddiaları ile aslında daha sağlam, daha sağlıklı ve görece olarak daha konforlu olan DE ve Ustura rafa kaldırıldı. işte konu içinde geçen o kırılma noktası budur.

Elektrikli tıraş makinelerine gelince, bence Kartuşlu ve DE cephesinden çok farklı bir noktada. Şu anda kendi alanında herhangi bir ürün rakibi yok. Kendi içinde model farklarından gelen bir ticari rekabet söz konusu. Tıraş olan bir erkek için güzel seçeneklerden biri ayrıca pratik, bir gün DE yada Ustura ile tıraşa veda edecek olursam kartuşlu yerine güzel bir elektrikli makine ile tıraş olmayı tercih ederim.

Modern zamanların acımasız yüzü bizlere sinsice gülerek tüketime teşvik etmekte hatta mecbur bırakmakta. 3 yılda ömrünü dolduran cep telefonları, senesi dolmadan kalıbı bozulan dünya markası spor ayakkabılar, rengi 10 yıkamadan atan t-shirtler kıyafetler hatta otomobiller...  

Saygılar.
Kartuşlu olup da çok şık makinalar da var, Edwin Jagger, Muhle, vs vs markalarda. O makinalar da evladiyelik aslında. Eskiden alternatifi çok da yoktu belki. Bir DE alınırdı, kaliteli birşey olurdu, uzun süre kalırdı. Şimdi işin kolayı var, plastik saplı ucuz Mach3'le yetinilebiliyor.

Kartuşlu formatının islevsellik konusunda sıkıntısı çok da yok bence. Teknik gerektirmediği için zamanında kendimizi tahriş eder, veya sakali tam alamaz, makinadan bilirdik. Teknigimiz gelişti, kopugumuz değişti, artık kartuşlu kullanınca DE'den daha bile temiz sonuç alabildigimi görüyorum.
(02/04/2018, Saat: 11:42)kokopelli Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Kartuşlu olup da çok şık makinalar da var, Edwin Jagger, Muhle, vs vs markalarda. O makinalar da evladiyelik aslında. Eskiden alternatifi çok da yoktu belki. Bir DE alınırdı, kaliteli birşey olurdu, uzun süre kalırdı. Şimdi işin kolayı var, plastik saplı ucuz Mach3'le yetinilebiliyor.

Kartuşlu formatının islevsellik konusunda sıkıntısı çok da yok bence. Teknik gerektirmediği için zamanında kendimizi tahriş eder, veya sakali tam alamaz, makinadan bilirdik. Teknigimiz gelişti, kopugumuz değişti, artık kartuşlu kullanınca DE'den daha bile temiz sonuç alabildigimi görüyorum.

@kokopelli komşum haklısın Kaliteli kartuşlu saplar var ve işlevselliklerine diyecek lafım yok gözü kapalı tıraş olunur bunlar ile hemde pırıl pırıl ama gelin görün ki işlevsel kısmı olan kartuşlarda kalite düşük, kartuşlar pahalı ve bence çabuk köreliyor. Yani EJ, Muhle saplarını en kaliteli malzemeden yapsa dahi piyasada kartuşun kalitesi belli ve sıkıntı da bu noktada baş gösteriyor bence. Zamanında 8 tane kartuşa 85 tl para verip bir kartuşu hızlı köreldiği için  10 günde çöpe atıyordum. Sonra  hadi bir 8'li daha. Aaa indirime girmiş 85 yerine 65 tl olmuş hadi 16 tane daha.

DE ile barışamadığım sadece Ustura ile tıraş olduğum zamanlarda sabah vakit sıkıntısı çektiğimde mac3 ile tıraş olduğum oldu hakkını yiyemem cillop gibi tıraş ediyor ama günü kurtarıyor işte. Hele bir de 2 yada 3 gün kullanayım kıl dönmesi kaçınılmaz oluyor benim için. Şimdi DElere alıştım sabah hızlı tıraş olacağım zaman elim mac3 yerine Fatip'e Yuma'ya gidiyor doğrusu.

Gerçi biraz da keyif alma işi değil mi bu sakal tıraşı. Ne demiş ünlü düşünür " Kemisi eyle geyinir, Kemisi beyle geyinir. Herkeşin keyfine hiç gimse garışamaz" Big Grin
Mac3 mü adama yarıyor? Yarasın Yiğidime, DE'mi tercih ediyor? Hay Hay, Ustura mı? Baştacı.
Kartuşlar için tek dikkat çekmek istediğim nokta İşlevsel evet, kalite düşük, günü kurtaran olunca piyasanın dominantı olması kaçınılmaz.  

Saygılar...
Sayfalar: 1 2 3 4