Geleneksel Tıraş Forumları

Şimdi üstadlar buradayken bu mesajı biraz çekinerek yazıyorum ama bu işlerin ucundan içine girmiş birisi olarak biraz merakımdan, biraz da kafa yormayı sevdiğimden müsadenizle mornetto üstadımın anlattığı olayla ilgili biraz fikir yürütmek istiyorum. Zaten hikaye başlığında efsane yazıyor, ciddiye alınacak bir durum yok

Hikayenin İngilizcesi varsa oradan yorumlamak daha doğru olur fakat Türkçesini ele aldığımızda yanlışın yanlış doğurduğunu üşünüyorum. İdam kelimesinin TDK' da yer alan karşılığı:

"suça karşılık verilen ve suçlunun ölümüyle sonuçlanan ceza, idam cezası, ölüm cezası"

“idam edilerek öldürülür” Türkçe olarak ele alındığında anlam bozukluğu oluşuyor . İdam zaten ölümle sonuçlanan bir ceza.

"İdam etmek" fiiline baktığımızda karşılığında "verilen ölüm cezası hükmünü yerine getirmek" olduğunu görüyoruz. Yani "idam edilir" denilince eylemin sonucunda ölümün gerçekleşmesi bekleniyor. Sonuç olarak adamın ölüp ölmemesi eylemin başarısını ortaya koyduğu için bizi ilgilendiriyor .

Esatağfirullah ve haklısınız OnlyTnT üstadım,

İğneyle yahut elektrik sandalye ile infaz da idam cezası içersinde mütalaa olunur.

Her iş sahasında böylesi hikayeler mevcuttur, ben uydurma der geçerim.

Bazı hikayecikler gariptir, komiktir. Hakimin pornografik dergileri toplatma kararından hemen önce, sanık müdafiinin, dergilerden bir örneğini açarak, masanın altından bakıp, hakim bey bakın sizde bir his uyandırmadı, nasıl milleti tahrik edebilir... gibi bir sürü garip işler, anlatımlar.

Şu zamanda artık espri yeteneğimi de kaybettim.

Neyin doğru neyin eğri olduğuna karar vermek hiç bu kadar zor olmamıştı

Allah hayır etsin

Hikaye doğrudur. Zamanında okumuştum. İngilizcesini okursanız ingilizce dokümanda "... will be hanged" kelimesi kullanılmış. Daha sonra "...executed by hanging" e dönüşüyor. Execution = İdam

İpten adam alma hikayesi pek rasyonel değil malesef. Zira eski dönemin İngiltere' si pek böyle bir yer değildi. Cinayetten idama çarptırılan bir adamın avukatın kelime oyunlarıyla Kraliçe tarafından affedilmesi hiç mantıklı değil. Hikaye adı üstünde hikaye bana kalırsa. Ama avukatların gerçekten ipten adam alması görülüyor ona bir şey diyemeyiz.

Madem uydurmalardan gidiyoruz, Avukatınız soruyor bu kez

Bir uçak kazası olur, uçak bir adaya düşer. Bu kazadan 6 kişi kurtulur.
Heykeltıraş, hakim, kuyumcu, terzi, rahip, kuaför..

Heykeltıraş bir gün çamurdan güzel bir kadın heykeli yapar.Terzi elindeki imkanlarla giysi diker ve giydirir. Kuyumcu,takılar takar. Kuaför,heykelin makyajını vs. yapar. Sıra rahiptedir. O dua eder ve der ki "Tanrım,benim böyle dünyevi bir yeteneğim yok.Beni utandırma ve bu kadını canlandır".

Tanrı, Rahibin dileğini kabul eder ve kadın canlanır. Kıyamet de orada kopar tabii. O der bu kadın benim,öbürü der benim. Anlaşamazlar ve hakime danışırlar. hakime derler ki "içimizden birine bu kadını öyle bir şekilde ver ki itiraz etmeyelim"

Soru: Hakim siz olsaydınız kadını kime verirdiniz ve neden?

Uydurun isterseniz, bir cevabı yok bildiğim kadarıyla

Heykeltıraşa verirdim,dini mütalaalardan vareste tutarsak eser sahibidir

Rahibin duası olmasa heykel canlanmayacak. Keramet duada olduğuna göre rahip "şu taş canlanıp kadın olsa" şeklinde dua etse belki yine kabul görecekti. Bu durumda heykeltıraşın vs.. bir önemi kalmıyor. Öte yandan rahip bu, karıyla kızla işi olmaz. Bu durumda merg üstadıma katılıyorum. Kıyafet, mücevher, makyaj vs.. olmadan da kadın kadındır, çamura o şekli veren heykeltıraş sonuçta. Fikri ilk bulan da gerçekleştiren de bu vatandaş. Avrat heykeltıraşındır .

6 kişi diyo, 6 erkek demiyo. Eldeki deliller sadece rahibin erkek olduğuna işaret ediyo.

Bir de sanırım bu tür sorular, karşı yanın bakış açısını çözmek için düzenlenmiş gibi geliyo. Sanırım belli bi cevabı yok

Kadınların erkekleri test metodlarından biridir diye düşünüyorum üstadım cevap vermemek lazım her türlü cevap günün birinde aleyhe delil teşkil edebilir.