Geleneksel Tıraş Forumları

Berber dedim de aklıma geldi piri Berberiler olduğundan şimdilerde kuaför denen meslek adamlarına bizim çocukluğumuzda Berber denirdi. O zamanda Berberler şimdilerde muadilleri sayılan kuaförler gibi yalnız saç, sakal kesmez sülük yapıştırma, hacamat yapma, sırta bardak çekme den tutun da diş çekmeye, sünnet yapmaya kadar varan çok önemli işler yaparlardı. O zamanın Berberlerinde şimdilerdeki gibi kromaj suni deri kaplı koltuklar yoktu tahtadan yapılmış maroken döşeli koltuklar vardı. Ucuna jilet takılmış trişkadan tayyare usturalar da yoktu, sakal tıraşı Alman malı solingen “çift cambaz” usturalar ile yapılırdı hele berberin bilemek için asker palaskasından bozma kayışa usturayı şırak şırak vuruşu görülmeye değerdi, ya tarakla kabarttığı saçı makasla keserken makası tarağa vurarak şaklatışı kulaklara melodi gibi gelirdi. Ayna da yoktu, lavabo da, sakal tıraşı için su kamineto denen ispirto ocağında ısıtılırdı.
Hikâye bu ya İşte o günlerden bir gün bir zatı muhterem tıraş olmak için berbere gelir koltuğa kurulur, (o günlerde kıçına don yapmak için patiskayı bırakın daha sonraları adı Amerikan olarak tebdil edilen Kaputbezi bulan şıkıdım şıkıdım göbek atıyor) berber oradan buradan artan kumaş parçalarını birbirine yamayarak yaptığı örtüyü müşterinin boynuna bağlar, makasla tarağı eline alır tam o sırada müşteri sorar “berber başı saçım AK’ mı KARA’ mı?” Şimdi der Berber keseceğim önüne düşünce görürsün.”

alinti http://www.bizimsilivri.com/2006//yazdir.asp?ID=870

harika bir yazı ve hikaye, elinize sağlık. hüzünlendirdiniz beni.
selamlar.