Geleneksel Tıraş Forumları

Tam Versiyon: merhaba
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2
Kıymetli büyüklerim, öncelikle merhaba.

Geleneksel tıraşa merak salan birisi olarak aranızda oldukça yeniyim. Lise dördüncü sınıf öğrencisiyim. Birkaç haftadır forumu takip ediyor, yazdıklarınızı büyük bir ilgiyle okuyorum. Yazılanları okudukça geleneksel tıraş hakkında bilinmesi gereken ne çok şey varmış dedim kendi kendime.

İlk tıraşımı 10-11 yaşlarındayken ettim. Ettim diyorum çünkü o yaşlarda ne kendimi tıraş ediyordum ne de sakalım çıkıyordu. Ben daha ufak çocukken babam ne zaman tıraş olmak için ayna karşısına geçse koşarak yanına gidiyordum izlemek için. Sabah işe gitmeden önce sakal tıraşı olmak için havlusunu boynuna asar, sıcak suyla yüzünü ovuştura ovuştura yıkardı. Sakal fırçasını sabun kasesine daldırıp bir güzel köpürtür, köpüklü tıraş fırçasını yüzünde gezdirirdi. Ben de tıraş olmak istiyorum dediğimde fırçanın üzerinde kalan fazla köpüğü yüzüme sürmem için bana verirdi. Yüzümü köpükleyip parmağımı tıraş bıçağı gibi kullanarak köpükleri sıyırdığımda tıraş olduğumu sanıyordum. Babam yüzünü buz gibi suyla yıkayıp havluyla kuruladıktan sonra ben de aynını yapıyordum ve öyle mutlu oluyordum ki anlatamam.

Yine bir gün babam tıraş olurken yanındaydım. Babama ne zaman kendi başıma tıraş olacağımı sordum. Acele etme oğlum, daha var, hele bir büyü, genç delikanlı ol, sen de kendi başına tıraş olacaksın, biraz sabret dedi. Ben tıraş olma konusunda ısrarlıydım ve babam ısrarıma dayanamamış olsa gerek; madem ki çok istiyorsun bu seferlik beni sen tıraş et dedi. Ama diye devam edip şunları tembih etti :Tıraş bıçağını sakın çok bastırma, ufak hareketlerle tıraş et, ben dur dediğimde dur, bunları yapmazsan yüzümü kesersin, kanayabilir. Bunları duyunca biraz korksam ve heyecanlansam da babamın dediği gibi ufak hareketlerle bastırmadan yanaklarının tamamını, boynunun da ufak bir kısmını tıraş ettim. Benim için büyük bir keyifti. İlk defa gerçek tıraş deneyimi yaşadım, gururluydum, dünyalar benim olmuştu.

Liseye başladığım yıllarda yüzümde yeni yeni sakal çıkmaya başlamıştı. Yaşıtlarımın çoğunda hiç sakal yoktu ama üst sınıflardan okula uzamış sakallarını kesmeden gelenler oluyordu. Tabii müdür yardımcısı ve diğer öğretmenlerimiz öğrencilerin okula sakallarını kesmeden gelmesi yasak olduğundan onları uyarıyor, kızıyor, gerekirse tıraş olup gelmeleri için evlerine gönderiyordu. Hatta bir müdür yardımcımızın evi uzak olanlara para verip tıraş olmaları için berbere gönderdiğini bile bilirim.

Lise yıllarımın ortalarına  doğru tıraş olmaya karar verdim. Sakallarım ilk çıktığı vakte göre bir hayli sıklaşmıştı. Çevremdeki büyüklerimden kime sorsam senin daha yaşın küçük, yüzüne jilet vurma sakalların çok gürleşir gibi uyarılar aldım. Ben babam gibi tıraş olmak istiyordum ama o zaman babam hayatta olmadığı için soramadım. Babamı tıraş ettiğim ilk gün aklıma geldi. Marketten bir tane mach3 aldım bir de Arko tıraş sabunu. Aynı babamın yaptığı gibi yüzümü sıcak suyla yıkadım, sabunu köpürtüp yüzüme sürdüm. Daha önceden sakal tıraşı tecrübem olduğu için pek zorlanmadım, tıraşımı güzelce bitirdim. Daha sonraki tıraşlarımda da yine mach3 ve Arko tıraş sabunu kullandım. Yaşıtlarım çok defa okula sakallı geldikleri için öğretmenler tarafından uyarılsalar da ben bir defa bile o uyarıları duymadım, tıraş olmak için eve gönderilmedim. Çünkü ben düzenli olarak sakallarımı kesiyordum. Tıraş olmak arkadaşlarım için bir eziyet gibi gelse de benim için büyük bir keyifti, her tıraş olduğumda kendimi rahatlamış hissediyordum. Tıraş sabunun kokusu, babam gibi tıraş olmak bana eski günleri hatırlatıyordu hep.

Dediğim gibi kendim tıraş olmaya 3 bıçaklı, yüzü kesmenin çok zor olduğu tıraş bıçağıyla başladım. Tıraş bıçağımın yedek başlığı bitmek üzereyken Youtube'da geleneksel tıraş hakkında videolar gördüm, dikkatimi çekti. Araştırmaya başladım; geleneksel tıraş hakkında birçok video izledim ve geleneksel tıraş hakkına bir forum olduğunu öğrendim. Forumda yazılanları okudukça, farklı farklı tıraş aleti, yaprak jilet, tıraş sabunu, tıraş fırçası ve binbir çeşit tıraş ürünü olduğunu öğrendikçe hayretler içerisinde kaldım. Ben de gidip ucuz yollu bir geleneksel tıraş aleti edindim. Gillette Silver Blue ile ilk geleneksel tıraşımı birkaç minik kesik ile tamamladım. Tıraş fırçasını tıraş sabununda gezdirdikçe köpürmesi ayrı bir keyif, jiletin sakala değdikçe çıkardığı o hışırtı ayrı bir keyif. Bu bambaşka bir şey.

Bu vesileyle ben de aranıza katılmış oldum. Biraz uzun bir yazı oldu farkındayım. Başınızı ağrıttıysam kusuruma bakmayın.
Herkese kesiksiz, tahrişsiz, bol keyifli tıraşlar diliyorum.
Hoşgeldin genç arkadaşım..geleneksel tıraşa,tıraş hayatının en başında başlamak büyük şans..tebrik ederim..
Hoşgeldin genç komşum iyi bir başlangıç olmuş.
Foruma hoş geldiniz komşum, tıraş keyifiniz daim olsun.
Hoşgeldiniz
Hoşgeldiniz keyifli forumlar dilerim
Hoşgeldin delikanlı. Hikayeni zevkle okudum, keyifli tıraşların ve sohbetlerin olsun.
Hoş geldin genç dostum güzel bir hikaye yazmışsın ellerine sağlık. Her tıraşınızın nostalji yaratması dileği ile keyifli tıraşlar diliyorum
Hoşgeldiniz komşum.
Hoşgeldiniz
Sayfalar: 1 2